Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4474 E. 2014/3040 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4474
KARAR NO : 2014/3040
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Mahkemesi :Giresun 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :22.03.2013
Numarası :2012/127-2013/122

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; ıslah istemi de dikkate alınarak davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında davalının rektörlük makam odası ve bağlantılı odaların kapı, pervaz ve taç imalatının yapımı konusunda sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu ve davacı yüklenicinin bilirkişi raporunda sayılan kapı imalatlarını yaptığı anlaşılmaktadır. Taraflar bedel konusunda anlaşamadığı ve bedelin kararlaştırıldığı yazılı sözleşmede bulunmadığından, mahkemece imalât bedelinin dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmü gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılması yerindedir. Ancak, mahalli piyasa rayici kavramı içinde yapılan işin ya da alınan hizmetin o tarih itibariyle ödenen tüm karşılığı yer almakta olup, KDV de bu bedele dahildir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulunun 06.03.2013 havale tarihli raporunda işin yapıldığı 2011 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre gerçekleştirilen imalât bedeli 8.407,00 TL olarak hesaplanmıştır. Bu durum karşısında mahkemece; bilirkişi raporunda belirlenen 8.407,00 TL alacağın tahsiline karar vermek gerekirken, bu bedele KDV ilave edilmesi suretiyle ulaşılan 9.920,26 TL alacağa hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davalı idare 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 56/b maddesi uyarınca karar ve ilam harcından muaf olduğu halde, bu husus gözden kaçırılarak aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmesi de doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.