Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4453 E. 2014/3869 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4453
KARAR NO : 2014/3869
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

Mahkemesi :Mersin 2. Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ile davalı…vekili Avukat…. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra İnkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarıyla, davalı iş sahibi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davalıya ait evin bir kısım inşaat işlerinin yapımı yönünde, sözlü eser sözleşmesi olduğu tarafların kabulündedir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda iradeler uyuşmakla birlikte yazılı bir sözleşme olmadığından bedelde mutabakat bulunmamaktadır. Akdi ilişkinin varlığına rağmen tarafların bedelde anlaşamamaları halinde işin bedeli yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gereklidir. Hükme esas alınan raporda iş bedeli Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatları esas alınarak hesaplanmıştır. Bu hesaplama şekli yanlış olmuştur. Ayrıca dosya kapsamından yargılama sırasında davalı tarafça da bir kısım yargılama giderleri yapıldığı anlaşılmakla beraber, hüküm fıkrasında gösterilmemesi, kabul ve ret oranına göre hüküm altına alınmaması da hatalı olmuştur.
Bu açıklamalar ışığında mahkemece yapılması gereken iş; gerekli görülmesi halinde mahalinde keşif de yapılmak suretiyle, iş bedeline yönelik rapor düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak iş bedelinin, yapıldığı mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılması, kanıtlanan 14.000,00 TL ödemenin mahsubu ile davacı yüklenici alacağının belirlenmesi, taraflarca yapılan yargılama giderleri hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilerek kabul ve ret oranına göre hüküm altına alınmasından ibarettir.
Bu hususlar gözden kaçıralarak eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 1.100,00’er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harclarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.