Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4427 E. 2014/3502 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4427
KARAR NO : 2014/3502
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

Mahkemesi : İzmir 13. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 28.02.2013
Numarası : 2012/255-2013/82

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, alacağın tahsili istemiyle açılmış; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Taraflar arasında “sözlü şekilde” yapılan sözleşme gereğince, davacıya ait işyerinin tadilâtı işinin davalı tarafından yüklenildiği çekişmesizdir. Bu sözleşme, somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir “eser” sözleşmesidir. Davacı iş sahibi; davalı ise yüklenicidir.
Davada, davalı yüklenici tarafından yapımı yüklenilen işin eksik bırakıldığı ve ayıplı yapıldığı ileri sürülerek, eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli ile işyerinin belirtilen sebeple 10 gün süreyle kapalı kalması sebebiyle gerçekleştiği ileri sürülen gecikme tazminatının tahsili istenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 106. maddesi hükmünde düzenlenen seçimlik haklardan birisi olan “akdin ifası ile birlikte gecikme tazminatı” istenebileceğine ilişkin hakkına dayalı olarak davacı, akdin ifası ile birlikte davalı tarafından yapımı yüklenilen işin eksik ifası sonucu gecikmeden kaynaklanan sebeple işyerinin çalıştırılamamasından kaynaklanan maddi zararının tazminini de talep etmiştir. Mahkemece, eksik ve kusurlu işlerin varlığı kabul edilip giderim bedelleri de belirlenmiş olduğuna göre, sözleşme konusu işyerinde yüklenici tarafından yapılması gereken işlerin eksikliklerinin tamamlanması ve ayıplarının giderilmesi için gerekli olan sürenin tespitiyle belirlenecek bu süre için iş sahibinin net olarak ne miktarda gelir kaybının olduğu bilirkişiye hesaplattırılarak, taleple de bağlı kalmak suretiyle yüklenici davalıdan tahsiline karar vermek gerekirken, hukuksal olmayan gerekçe ile davacının bu yöndeki davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek, davalı tarafından yüklenilen işin davacı iş sahibine eksik ve kusurlu halde teslimi tarihinden itibaren eksik işlerin tamamlanması ve kusurlu işlerin giderilebilmesi için gerekli sürenin belirlenmesine ve davacı talebi de aşılmamak koşuluyla işyerinin çalıştırılmaması sebebiyle gerçek tutardaki net gelir kaybının belirlenmesine ilişkin, davada, rapor veren bilirkişi kurulundan ek rapor alınması; ya da yeniden 6100 sayılı HMK’nın 260 ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun seçilecek bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşif ve inceleme yapılmak suretiyle belirtilen hususlara yönelik olarak rapor alınması ve varılacak sonuca göre yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözüme bağlanmasından ibaret olmalıdır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.