Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4315 E. 2013/5277 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4315
KARAR NO : 2013/5277
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen 06.12.2005 tarihli sözleşmeye göre yapılacak iş karşılığı davalıya 30.000,00 TL ödediğini ancak davalının edimini yerine getirmediğini belirterek ödediği bedelin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında 06.12.2005 tarihli sözleşmenin düzenlendiği ihtilâfsızdır. Bu sözleşme mahkeme kararında kabul edildiği gibi eser sözleşmesi olup, ihtilâfında sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu Kanunun 126/4. maddesine göre eser sözleşmelerinde zamanaşımının başladığı tarih, eserin sözleşmesine uygun bir şekilde teslim edildiği veya tarafların fesihte iradelerinin birleştiği tarihten itibaren 5 yıldır. Somut olayda eserin teslimi sözkonusu olmadığı gibi davacı eldeki davadan önce Kadıköy 7. İcra Müdürlüğü’nün 2009/240 Esas sayılı dosyasında 02.01.2009 tarihinde icra takibine geçerek fesih iradesini de ortaya koymuştur. Her ne kadar icra takibinin 18.03.2009 tarihinde itiraz üzerine durduğu bu tarihten itibaren herhangi bir işlem yapılmadığı da anlaşılmakta ise de takip dosyasının son bulmadığı, zamanaşımının BK’nın 133/II. maddesine göre kesilip yeniden işlemeye başladığı da açıktır (Emsal Dairemizin 04.05.2012 T. 2012/2360 E., 2012/3109 K. HGK 2012/13-1395 E., 2013/703 K. sayılı ilâmları).
Bu durumda mahkemece zamanaşımına yönelik def’in reddi ile işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken uygulama yeri olmayan 6098 Sayılı Borçlar Kanunu ile bu Kanunun ayıplı imalâtlarla ilgili hükümlerinin esas alınarak karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 30.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.