Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4153 E. 2014/3221 K. 09.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4153
KARAR NO : 2014/3221
KARAR TARİHİ : 09.05.2014

Mahkemesi :Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :24.01.2013
Numarası :2007/63-2013/47

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün taraf vekillerince temyiz edilmiş davacı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen 2011/580 Esas sayılı dava, 83 nolu ara hakedişten haksız olarak yapılan kesintinin iadesi istemlerine, birleşen 2008/538 Esas sayılı dava ise 2. kez yapılan yükleme, boşaltma işleri bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece birleştirilerek yapılan yargılama sonu asıl davanın kabulüne, birleşen her iki davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Yanlar arasında imzalanan 13.03.1990 tarihli sözleşmenin 3-6 maddesinde Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi Sözleşmenin ekleri arasında sayılmıştır. Asıl ve birleşen davanın konusu olan kesintiler 09.05.2005 tarihli 83 nolu ara hakedişte yapılmıştır. Sözleşme eki BİGŞ’nin 39. maddesinde, yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen … tarihli dilekçemde yazılı ihtirazi kayıtla” cümlesini yazarak imzalaması gerektiği, itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı belirtilmiştir. Söz konusu düzenleme sözleşme ve dava tarihinde bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 287. maddesi gereğince delil sözleşmesi niteliğindedir. Görevi gereği mahkemelerce ve temyiz aşamasında Yargıtay tarafından kendiliğinden gözetilir. Az yukarıda açıkladığı gibi gerek asıl davada talep edilen 50.000,00 TL, gerekse birleşen 2011/580 Esas sayılı davada talep edilen 711.228,68 TL’lik kesintiler 83 nolu ve 09.05.2005 tarihinde düzenlenen ara hakedişle yapılmıştır. Davacı yüklenici tarafından bu ara hakediş “itiraz kaydıyla imzalıyorum” denilerek imzalanmış olup hakedişe eklenen itiraz dilekçesi ve tarihi ile varlığından sözedilmemiştir. Kesintilerin yapıldığı bu hakediş asıl davanın açıldığı 05.02.2007 tarihinden önce düzenlendiğinden davanın sözkonusu ara hakedişe itiraz olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece, asıl davanın da kesintinin yapıldığı ara hakedişin yöntemine uygun ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanıp yüklenici yönünden kesinleşmiş olması sebebiyle reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.