Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4112 E. 2014/3902 K. 06.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4112
KARAR NO : 2014/3902
KARAR TARİHİ : 06.06.2014

Mahkemesi : Düzce 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 16.04.2013
Numarası : 2006/627-2013/221

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-k.davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat T.T. Ö. ile davalı-k.davacı vekili Avukat R. Y. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl, karşı ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl dava itirazın iptâli, karşı dava eksik ve ayıplı iş nedeniyle tazminat, birleşen dava ise iş bedeli alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar asıl dosyanın davacısı ve karşı davalısı ile birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından alacak, eksik ve kusur sebebiyle tazminat davaları, sözleşme, işin yapıldığı ve dava tarihleri itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesi hükmünce 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Aynı Kanun’un 128. maddesi gereğince zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.
Borçlar Kanunu’nun 133/2. maddesinde icra takibinin yapılmasıyla zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir. Zamanaşımının kesilmesi halinde o tarihten itibaren alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. İcra ve İflas Kanunu’nun 78/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde haciz talebinde bulunulmaz veya geri alınıp da aynı süre içinde yeniden haciz talebinde bulunulmaz ise takip dosyası işlemden kaldırılır. Bu halde sadece dosya işlemden kaldırılacağından başlamış olan icra takibi düşmez ve sona ermez. Başka bir anlatımda İcra Hukukunda takibin yapılmamış sayılmasına dair bir müessese ya da hüküm bulunmadığından icra takibi derdest kalmaya devam eder. İcra dosyasının işlemden kaldırılmış olması icra takibiyle ortaya çıkan zamanaşımının kesilmesi hukuki olgusunu ortadan kaldırmaz.
Somut olayda eserin teslim edildiği ve alacağın muaccel olduğu tarih kesin olarak saptanmamakla birlikte gerek asıl davadaki icra takibinin dayanağı, gerekse birleşen dosyadaki alacak davasının dayanağı olan fatura 14.02.2005 tarihlidir. Teslimin en geç bu tarihte yapıldığı ve alacağın muaccel olduğunun kabul edilmesi halinde zamanaşımının süresi bu tarihte işlemeye başlar. Sözkonusu faturaya dayalı Düzce 2. İcra Müdürlüğü’nün 2006/218 sayılı dosyasında 23.01.2006 tarihinde yapılan icra takibiyle zamanaşımı kesilmiş ve bu tarihten itibaren Borçlar Kanunu’nun 126/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlamıştır. Birleşen Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/347 Esas sayılı davasının açıldığı 09.07.2010 tarihine kadar kesilip yeniden işlemeye başlayan 5 yıllık zamanaşımının süresi geçmemiştir (Yargıtay 15. H.D’nin 04.05.2012 gün 2012/2360 Esas, 2012/3109 Karar ve H.G.K’nın 18.09.2013 gün 2013/15-169 Esas, 2013/1365 Karar sayılı ilâmı).
Bu durumda mahkemece birleşen davadaki zamanaşımı def’inin reddedilip işin esası incelendikten sonra karşı ve birleşen davanın sonuçlandırılması gerekirken zamanaşımının kesildiği olgusu gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davacısının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-karşı davacı-birleşen dosya davalısından alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-karşı davalı ve birleşen dosya davacısına verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.