Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4086 E. 2014/3494 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4086
KARAR NO : 2014/3494
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

Mahkemesi :Çorlu 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :10.04.2013
Numarası :2012/599-2013/142

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı, %40 oranından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında davalı işsahibi şirkete ait otelin elektrik işlerinin yapımına ilişkin 13.08.2007 tarihli bir eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı yüklenici şirketin bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalı işsahibi şirket vekilince itiraz edilmesi üzerine alacaklı tarafından eldeki dava açılmıştır. Mahkemece, davalı şirket hakkında Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/40 esas sayılı dosyasında davalı Ö…. . Turizm ve Otelcilik San.Tic.A.Ş. hakkında açılan iflasın ertelenmesi davasında, davanın kabulü ile iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, İ.İ.K.’nın 179/b maddesi gereğince erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine hiç bir takip yapılamayacağı ve evvelce başlatılmış takiplerin duracağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 179. maddesinde sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse önceden takibe gerek kalmadan bunların iflasına karar verileceği, ancak idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan birinin, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini istemesi ve mahkemenin de projeyi ciddi bulması halinde iflasın ertelenmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır. İ.İ.K’nın 179/a maddesinde mahkemece iflasın ertelenmesine karar verilen şirket ya da kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü tedbiri alacağı düzenlenmiş, aynı kanunun 179/b maddesinde ise erteleme kararı üzerine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipler hariç, borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamayacağı, evvelce başlatılmış takiplerin duracağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda işsahibi Ö…..Kardeşler Turizm ve Otelcilik San.ve Tic.A.Ş tarafından Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/40 esas sayılı dosyasında açılan iflasın ertelenmesi davasında mahkemece verilen 17.07.2012 tarihli karar ile, davanın kabulüne ve iflasın 17.07.2012 tarihinden itibaren bir yıl ertelenmesine, davacı şirket aleyhine yapılan 6183 sayılı yasa kapsamında olan amme alacakları da dahil olmak üzere şirket aleyhindeki tüm ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve icra takiplerinin bulunduğu aşamada durdurulmasına, rehnin paraya çevrilmesi ile yapılan veya yapılacak takiplerde muhafaza tedbirlerinin alınmamasına, satış yapılmamasına, karar tarihinden sonra şirket aleyhine icra takibi yapılmamasına ve şirket malları üzerine ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, haciz ve muhafaza işlemi uygulanmamasına karar verilmiştir. Az yukarıda değinilen İ.İ.K’nun 179/b maddesi erteleme kararının etkilerine ilişkin olup, açılmış davanın devam etmeyeceği konusunda bir hüküm içermemektedir. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından taraflar yararına duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.