Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/4026 E. 2014/3825 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4026
KARAR NO : 2014/3825
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

Mahkemesi :Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :09.04.2013
Numarası :2011/179-2013/157

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat T.A.ile davalı vekili Avukat Ö.C. N. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi uyarınca boyanmak üzere davalıya verilen ancak boyanmadığı halde davalı elinde kalan kumaşların bedelleriyle bu nedenle uğranılan zararın tazminine karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı, boyama bedelinden alacakları bulunduğunu, bedelin ödenmesi halinde kumaşları iadeye hazır olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı elinde bulunan ve iade edilmeyen kumaş bedeli 44.309,48 TL’nin, kumaşların yerine yenisinin alınması nedeniyle uğranılan zarar tutarı 8.275,53 TL’nin kabulüne karar verilmiş karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Taraflar arasında siparişin kabulü suretiyle oluşan sözleşme ilişkisi uyarınca davacının boyanmak üzere davalı tarafa teslim edilen kumaşların davalı elinde bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, boyama bedeli ve boyanmadığı halde davacıya iade edilmeyen kumaşlarla ilgilidir. Davacı tarafından teslim edilen ham kumaş tutarı 13839 kg’dır. Bunlardan 2545 kg boyanarak sevk irsaliyeleriyle davacıya gönderilmiş, ancak boyalı kumaşlarda ayıplar bulunduğu belirtilerek bunlardan 1200 kg’lık boyalı kumaş davacı tarafça kabul edilerek teslim alınmış, bunun dışında kalan kısım teslim alınmamıştır. Daha sonra davalı, boyanmamış ham kumaşlardan 7019 kg’lık kısmını davacıya geri göndermiş, 5486 kg kumaş ise, boyama bedelinin ödenmemesi nedeniyle hapis hakkı kullanılarak elde tutulmuştur. Bu davada hapis tutulan kumaşların bedeli ve bu nedenle uğranılan zarar istenmekte ise de davacı, boyanan 1200 kg kumaşı kabul ettiği halde 1200 kg kumaşın boyama bedelini davalıya ödediğini kanıtlayamamıştır. TMK’nın 950/I. maddesinde hapis hakkı koşulları sayılmıştır. Buna göre alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibariyle bu eşyanın alacakla bağlantısı bulunması halinde, borç ödeninceye kadar hapsedilebilir. Bu nedenle davacının hapis hakkının yasal dayanağı bulunmaktadır. Kaldı ki davalı, boyama ayıbından kaynaklanan zararı da aleyhine yapılan icra takibi sonucu davacıya ödemiştir. Davalının, sözleşmeden kaynaklanan imalât (boyama) bedeli ödeninceye kadar davacıya ait ham kumaşlar üzerinde hapis hakkı bulunduğuna göre davacının kumaşları zamanında geri alamadığından yerine yeni kumaş alması nedeniyle uğradığı zarardan da davalının sorumlu olduğu iddiası dinlenemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş; 1200 kg kumaşın boyama bedelinin tutarını taraflardan sormak, uyuşmazlık olduğunda uzman bilirkişiden rapor alınarak hesaplatmak, davacının kumaş bedelinden kaynaklanan alacağından saptanan bedeli mahsup etmek suretiyle kalanı hüküm altına almak, davacının zarara ilişkin isteminin tümüyle reddine karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek verilen karar, usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.