Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3959 E. 2014/766 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3959
KARAR NO : 2014/766
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

Mahkemesi :İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :21.11.2012
Numarası :2011/192-2012/247

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat G.. S.. geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada yapılan işlerin bedeli ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan kâr kaybının tahsili istenmiş, ıslahla talepler artırılmış, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece ilk kararda 8.970,00 TL iş bedelinin 31.03.2005 tarihinden itibaren avans faiziyle davalı iş sahibinden tahsiline karar verilmiştir. Dairemizin 09.06.2010 tarihli bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda da, davacının iş bedeli olarak hakettiği miktar 8.970,00 TL olarak belirlendiğine ve faiz başlangıcından bozma yapılmadığına göre, 8.970,00 TL iş bedelinin ilk karardaki gibi 31.03.2005 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu miktara 30.03.2005 temerrüt tarihiyle 20.10.2005 dava tarihi arasındaki süre için hesaplanan 1.372,53 TL faiz alacağı eklenip toplam 10.342,53 TL’ye hükmedilmesi doğru olmadığı gibi toplam alacak içinde yer alan faiz alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de BK’nın 104/son maddesine aykırı olmuştur.
3-Hüküm altına alınan alacağın 49.700,00 TL’lik kısmı kâr kaybı alacağına ilişkin bulunmaktadır. Hükmüne uyulan bozma ilâmında, kâr kaybının BK’nın 325. maddesi dikkate alınarak hesaplanması gerektiğine değinildiği halde, bilirkişilerce bu madde hükmüne uygun hesaplama yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, davacı yüklenici tarafından yapılmayan işin fesih tarihindeki bedelini fiziki orana göre bulmak; bu bedelden BK’nın 325. maddesi uyarınca yüklenici davacının işi tamamlamamasından dolayı tasarruf ettiği malzeme ve işçilik bedelleri ile genel giderleri, ayrıca fesih nedeniyle boş kalması sonucu sözleşmenin kalan süresi içinde başka bir iş yaparak kazandığı ya da kazanmaktan kaçındığı kârı düşerek kalan miktarı kâr kaybı olarak hüküm altına almaktan ibarettir. Mahkemece yöntemine uygun olmayan kâr kaybı hesabını içeren bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bent uyarınca kabulüyle, hükmün temyiz eden davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, davalı Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmadığından yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.