Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3889 E. 2014/4209 K. 18.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3889
KARAR NO : 2014/4209
KARAR TARİHİ : 18.06.2014

Mahkemesi :Besni Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :19.02.2013
Numarası :2011/104-2013/124

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı belediye başkan vekilinin itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptâli, icra takibinin devamı, icra inkâr tazminatının tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı yüklenici kanalizasyon kazı ve yol çalışması yaptığını, iş bedelinin ödenmediğini ileri sürmekte, davalı ise davacı ile aralarında akdi ilişkinin olmadığını savunmaktadır. Davacı yüklenici vekilinin teklifi üzerine davalı belediyeyi temsilen Belediye Başkanı adına yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, davetiye 15.01.2013 tarihinde muhatabın kendisine tebliğ edilmiştir. Yeminin icra edileceği 19.02.2013 tarihli duruşmaya davalı belediyeyi temsilen belediye başkanı katılmamış, davalı vekili duruşmadaki beyanında başkana yemin teklifinin usulsüz olduğunu savunmuştur. HMK’nun 229. maddesi hükmüne göre, yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. Bu durumda davalı belediyeyi temsilen belediye başkanı duruşmaya mazeret bildirmeden gelmediğinden taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğunun kabulü gerekir.
Eser sözleşmesine dayanan ilişkilerde işin yapılıp teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini kanıtlama yükümlülüğü ise iş sahibindedir. Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu dikkate alınarak davacı yaptığı işi kanıtlamadan ve yerinde keşif yapılmadan yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacı tarafından yapıldığı iddia olunan işin bulunduğu yerde konunun uzmanı bilirkişiyle keşif yapmak, gerekirse davacı tarafından yapılan iş konusunda tanıkları da dinlenmek suretiyle davacı tarafından yapılan iş nedeniyle hak edilen bedeli BK’nın 366. maddesi hükmünce işin yapıldığı 2006 yılı mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplattırmak, davalı belediye tarafından kanıtlanan ödeme olursa bunu da düşmek ve sonucuna göre değerlendirme yapıp hüküm kurmak, uyuşmazlık bilirkişi raporuyla çözümleneceğinden ve İİK’nın 67. maddesinde öngörülen koşullar oluşmadığından davacı tarafın icra inkâr tazminatı istemini reddetmekten ibarettir.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.