Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3801 E. 2014/3298 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3801
KARAR NO : 2014/3298
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

Mahkemesi :Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :23.01.2012
Numarası :2004/847-2012/47

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla açılmış alacak davasıdır. Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince işin yapıldığını ancak bedelin ödenmediğini belirterek iş bedelini talep etmiş, davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmamış, davalı taraf duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı asile değil, davalı adına vekaleten 21.09.2003 tarihli sözleşmeyi imzalayan ve avukat olmayan vekili R. F.adına “….. Mevki …. Sok.No;17” adresine tebliğe çıkarılmış ve tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi üzerine davalıya ilanen tebligat yapılarak yargılamaya devam edilmiş ve hükümde kurulmuştur..
6100 sayılı HMK’nın “Hukuki Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesinde “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a)Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b)Açıklama ve ispat hakkını, c)Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmü
bulunmaktadır. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkı; davalının, usulüne uygun olarak duruşmalara davet edilmesini zorunlu kılar. Bir başka deyişle; mahkeme, davalıyı, savunma hakkı tanımak için usulüne uygun davet etmedikçe yargılamaya devam edip hükmünü veremez. Davalıya, savunma hakkını kullanma imkanı verilmesi, davalıya, usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ile olur. Usulüne uygun tebligatın amacı, davalıya savunma hakkının sağlanmasıdır.
Somut olaya gelince; aleyhine dava açılan U.. G.. adına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebligat yapılmaksızın, avukat olmayan vekili adına çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ dönmesi üzerine Tebligat Kanunu’nun 28. ve Tebligat Yönetmeliği’nin 48. maddeleri hükümlerine aykırı olarak ilanen tebligat yapılmak suretiyle, taraf teşkili tamamlanmış gibi yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.