Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3722 E. 2014/3410 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3722
KARAR NO : 2014/3410
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

Mahkemesi : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 21.02.2013
Numarası : 2008/290-2013/40

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ….ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle girişilen icra takibine vâki itirazın iptâline ilişkindir. Davalı programın ayıplı olması nedeniyle kullanamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece programın ayıplı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bilgisayar programına ilişkin sözleşmeden kaynaklanmış olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğu mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilmiş, programın ayıplı yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yaptırılan bilirkişi incelemesinde, programın davalı tarafından sistemden silinmesi nedeniyle ayıplı olup olmadığı hususunun incelenemediği belirtilerek, bu hususta görüş beyan edilememiştir. Kural olarak program davalı iş sahibine teslim edildiğine göre ayıplı olduğunu kanıtlamak külfeti de davalı iş sahibindedir (BK.359.md.). Oysa dosyada ayıbın varlığına ilişkin herhangi bir tespit ve rapor bulunmamaktadır. Bilirkişilerin de belirttiği gibi karşılıklı yazışmalarda ayıbın varlığının kanıtlandığı kabul edilemez (BK.362.m.). O halde davalının ayıplı teslimin varlığına ilişkin savunmasına itibar edilmesinde isabet bulunmadığından reddiyle davaya konu alacak incelenerek sonucuna uygun hüküm kurulması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan davanın tümüyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.