Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3521 E. 2014/2809 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3521
KARAR NO : 2014/2809
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

Mahkemesi : Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 19.02.2013
Numarası : 2011/626-2013/70

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat L G ile davalı vekili Avukat K Ö geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden doğan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan 29.10.2006 tarihli sözleşmede davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Davacı taşeron davalının yapımını üstlendiği otel inşaatının kalıp, demir ve beton işlerinin sözleşme ve şartlarına uygun olarak yapıp teslimini üstlenmiştir. Sözleşmenin 17. maddesinde sözleşme konusu taahhüdün yapılmasına ait her türlü vergi, resim ve harçlar ile İş ve Sosyal Sigortalar Kanunu’nun getirdiği veya işi ilgilendiren diğer kanunlar gereği yapılması gereken sorumlulukların taşerona ait olduğu, taşeronun çalıştıracağı işçilere ait tüm SSK bildirimlerinin şantiyece tescil ettirilen iş yeri numarasına bildirileceği ve aynı maddenin son fıkrasında, taşeronun SSK’ya olan sorumluluğunu yerine getireceği, aldığı hakediş tutarına göre SSK tarafından tespitli işçilik oranında işçilik bordro ettiğini ve bunların primlerini ödediğini mal sahibine belgeleyeceği, bu işlemleri yapmadığı taktirde gerek ara gerekse kesin hakedişlerde prim borçlarını karşılayacak tutarda kesinti yapılmasını taşeronun peşinen kabul ettiği kararlaştırılmıştır.
Davalı itirazında diğer itiraz sebepleri yanında SGK primlerinin ödenmediğini ileri sürdüğü gibi cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunmalarında, davacı taşeronun ödemesi gereken SGK prim borçlarını onun namına kendisi tarafından ödendiği, eksik ve kusurlu işler bulunduğunu bunların miktarları düşüldüğünde davacının alacağı kalmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalının bu savunmalarında ileri sürdüğü
karşı alacakları sözleşmeden kaynaklandığından mahsup itirazı niteliğindedir. Mahsup itirazında bulunabilmek için mahsubu gereken alacağın karşı dava ile ya da açılacak ayrı bir davada talep edilmesi zorunlu olmayıp belgelendirilmesi halinde davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de mahsubu gereken davalı alacakları görevi gereği kendiliğinden gözetilir. Davalı yüklenici tarafından işin eksik ve kusurlu yapıldığı ileri sürülmekle birlikte, bunlar yasal delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak bir kısım SGK primlerinin ödendiğine dair dekont ile ödeme dökümleri mevcuttur. Sözleşmenin 17. maddesinin son fıkrasında bu ödemelerin yapıldığına dair belgeyi davacının davalıya vereceği kararlaştırılmasına rağmen davacı tarafça SGK ödemeleri belgelendirilmediği gibi davalının SGK primlerinin kendisi tarafından ödendiği savunması üzerine verdiği cevaba cevap dilekçesinde, varsa dahi bu ödemelerin fatura bedelinden mahsup edilemeyeceği, mahsubun nakdi teminat kesintisinden yapılması gerektiği beyan edilmiştir.
Bu durumda sözleşme gereğince sözleşme konusu işle ilgili davacının çalıştırdığı ve davalı şantiyesinin iş yeri numarasına bildirilen işçilerin sigorta primlerinden davacı taşeron sorumlu olduğu ve davacı yanca bu ödemelerin kendisi tarafından yapıldığı belgelendirilmediğinden ve davalı tarafından davacı namına yapılan SGK prim ödemeleri ile ilgili savunması mahsup itirazı niteliğinde olduğu ve Antalya SGK İl Müdürlüğü’nün 26.07.2011 tarihli yazısı ile ekindeki hesap müfredat kartı listesine göre primler ödenmiş olduğu ve sözleşmenin 17/son fıkrasına göre davalı yüklenici davacı namına ödediği SGK primlerini hakedişten kesmekte haklı olduğundan mahkemece, takip talebi ve ödeme emrinde belirtilen asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptâline, takip tarihinden sonra davalı yüklenici tarafından davalı namına yapılan ödemelerin tarih ve miktarları belirilerek 818 sayılı BK’nın 84. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına şeklinde hüküm kurulması yerine bu husus gözden kaçırılarak ve mahsup itirazı kabul edilmeyerek davanın aynen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.