Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3495 E. 2014/2540 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3495
KARAR NO : 2014/2540
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

Mahkemesi :Bursa 5. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :04.06.2012
Numarası :2011/378-2012/304

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
Davacının iş bedeline hak kazanabilmesi için öncelikli olarak davalı ile aralarında sözleşme ilişkisi kurulduğunu kanıtlaması gerekir. Davalı tarafça sözleşme ilişkisinin inkâr edilmesi durumunda, davacı bu iddiasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 200. maddesi uyarınca ancak kesin delillerle ispatlayabilir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi davalının sözleşme ilişkisinin varlığı yönünde bir ikrarı da yoktur. Aksine davalı, 11.10.2010 günü Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda vermiş olduğu ifadesinde, babası E. A. ile davacı arasında mobilya yapımı konusunda bir sözleşme bulunduğunu, sözleşmenin kendisi ile bir ilgisinin olmadığını ifade etmiş, yargılamanın tüm aşamalarında da sözleşme ilişkisini inkâr etmiştir. Dosya kapsamında yazılı delil başlangıcı olabilecek bir belge olmadığından ve davalının da HMK’nın 200/2 maddesi gereğince tanık dinlenmesi konusunda açık muvafakati bulunmadığından, sözleşme ilişkisinin kanıtlanması için tanık dinlenmesi mümkün değildir. Davacı tarafça delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu haliyle davacının akdi ilişkiyi kanıtladığından söz edilemez. O halde, mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi yerine, sözleşme ilişkisinin ispatlanması halinde eserin tesliminin tanıkla ispatlanabileceği yolundaki Dairemiz içtihatlarının dayanak gösterilmesi suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabul şekli bakımından ise, alınması gereken harç miktarının ve her iki taraf yararına belirlenen vekâlet ücreti tutarlarının hatalı olarak hesaplanmış olması da doğru olmadığı gibi, şartları oluşmadığı halde davacı yararına miktarı da yanlış olarak hesaplanarak icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.