Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3428 E. 2014/2390 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3428
KARAR NO : 2014/2390
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

Mahkemesi :Bodrum 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :10.12.2012
Numarası :2012/36-2012/597

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli ve takibin devamı istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Hukuki Dinlenme Hakkı başlıklı 27. maddesinde, davanın taraflarının yargılama safahatiyle ilgili olarak bilgi sahibi olmasının sağlanması gerekliliği ile açıklama ve ispat hakkını kullanmasına imkân sağlanması zorunluluğu düzenlenmiştir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36 ve İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 6. maddesinde anlamını bulan ve hukuki dinlenilme hakkı da denilen bu hak, aleyhine dava açılan tarafın öncelikli olarak davadan haberdar edilmesini zorunlu kılar.
6100 sayılı HMK’nın 122. maddesinde dava dilekçesinin davalıya tebliğ edileceği ve davalının da iki hafta içinde davaya cevap verebileceğinin tebliğ zarfında ihtaren gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu kuralın ihlâli savunma, adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarının kısıtlanarak ortadan kaldırılması anlamına gelir. Benzer düzenlemeler HMK’nın 139 ve 147. maddelerinde ön inceleme ve tahkikat safhaları için de getirilmiştir.
Somut olayda; dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş ise de, tebliğin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun yapılmadığı gibi, tebligat mazbatasında HMK’nın 122. maddesinde belirtilen şerhe de yer verilmediği, yine aynı Kanunun 139 ve 147. maddelerinde gösterilen tebliğlerin ise hiç yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; davalının savunma hakkının açıkça kısıtlanarak, adil yargılanma hakkını ortadan kaldıracak şekilde HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının kullanılmasına imkân sağlanmaksızın uyuşmazlığın sonuçlandırılması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş dava dilekçesinin HMK’nın 122. maddesinde gösterilen şekilde davalıya usulüne uygun tebliğinin sağlanması, göstermesi halinde davalı delillerinin toplanması, aynı Kanunun 139 ve 147. maddelerinde gösterilen şekilde ön inceleme ve tahkikat duruşmalarına davet edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.