Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3423 E. 2014/2577 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3423
KARAR NO : 2014/2577
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

Mahkemesi : Erdemli 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi : 19.11.2012
Numarası : 2009/386-2012/738

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat N.B. ile davalı vekili Avukat H R. B. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi tayini istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici vekili, davalı iş sahibi M.. M..’nun Erdemli Belediye Başkanı iken 2009 yılı Mart ayında yapılan mahalli idareler seçimlerine tekrar belediye başkan adayı olarak katıldığını, bu nedenle afiş, broşür, araçlar için yapıştırıcılı folya, çıkartma, poster, şeffaf folyo, cam çıkartması ve sair matbaa, reklam işlerini müvekkiline ait Yeni Ufuk Gazetesi ve Matbaasında yaptırdığını, ancak iş bedelinden 15.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye 54.841,35 TL’nin ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptâline, takibin devamına ve %40 icra inkâr giderimi tayinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı iş sahibi vekili Av.H. Ü. K.savunmasında, davaya konu edilen işle ilgili olarak davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, seçimle ilgili çalışmaların ve organizasyonun Ak Parti Seçim Komitesi tarafından yapıldığını, davanın ona karşı açılması gerektiğini, davalının taraf ehliyeti bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davacı yüklenici Erdemli İcra Müdürlüğü’nün 2009/2004 Esas sayılı dosyasında iki adet faturaya dayanarak davalı iş sahibi borçlu hakkında yaptığı icra takibinde 69.841,35 TL asıl alacak, 4.390,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.231,66 TL alacak isteminde bulunmuş, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi istenmiştir. Yapılan yargılama sürecinde icra takip dosyası, faturalar, iş teslim makbuzları getirilmiş, yanların göstermiş oldukları kanıtlar da toplandıktan sonra dosya üzerinde iki defa inceleme yaptırılarak önce mali müşavir bilirkişiden rapor ve ek rapor, daha sonra üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Düzenlenen raporlarda sözlü olarak sözleşmeyi davalı iş sahibi M.. M..’nun yaptığı, onun yükümlülük altına girdiği, borçtan sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Ancak yerel mahkemece, bilirkişi raporu benimsenmeyerek davacı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davaya konu edilen işle ilgili faturalar ve iş teslim makbuzları davalı iş sahibi M.. M.. adına düzenlenmiştir. Davacının kabulünde olan 15.000,00 TL ödeme de davalı tarafından yapılmıştır. Faturalar, iş teslim makbuzları, tanık sözleri ve tüm dosya kapsamı belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde akdî ilişkinin davacı ile davalı arasında kurulduğu kuşkuya yer vermeyecek derecede açıklık kazanmıştır. Uyuşmazlık iş bedeli ve ödemeler noktasında toplanmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, konunun uzmanı bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak yapılan işin bedeli sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 366. maddesi hükmünce işin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçleriyle saptanmalı, düzenlenen faturaların piyasa rayiçlerine uygunluğu denetlenmeli, ödemeler de mahsup edildikten sonra elde edilecek sonuç dairesinde karar vermekten ibaret olmalıdır.
Açıklanan olgular gözden uzak tutularak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.