Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/3385 E. 2014/2458 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3385
KARAR NO : 2014/2458
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Mahkemesi :Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :12.10.2012
Numarası :2011/141-2012/433

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davalı Belediye Başkanlığı ile totem aydınlatma, montaj ve kompezit levha yapımı ve montajı hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, imalatın yapılarak teslim edildiğini, ancak iş bedelinin ödenmediğini belirterek alacak ile ilgili yaptığı takibe itirazın iptâline takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı savunmasında ve icra takibindeki itirazında ikametgahlarının Atça beldesi olduğunu, bu nedenle icra dairesi ve mahkemenin yetkili olmadığını, resmi kayıtlarda görünen borcun kabul edildiğini, bakiye kısma itiraz edildiğini belirtmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.03.2012 gün, 2012/13-241-208 sayılı ilâmı ve Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamalarına göre icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun ya da olmasın itirazın iptâli davasında mahkemenin öncelikle icra mahkemesinin yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırması gerekir. Diğer yandan itirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Diğer taraftan ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Sözleşmeden doğan alacaklarda akdin ifa edileceği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Davalı borçlunun ikametgahının Sultanhisar ilçesi Atça beldesi olduğu anlaşılmaktadır. Akdin ifa yerinin Denizli ili olduğu dava dilekçesinde belirtilmiş ise de, levhanın montajı Atça beldesinde yapılmıştır. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu ve akdin ifa edildiği Atça beldesinin yargı çevresi olarak bağlı bulunduğu Nazilli İcra Müdürlüğü’dür. Taraflar arasında Denizli İcra Müdürlüğü’nü yetkili kıldıklarına dair yazılı olarak yapılmış bir yetki anlaşması da sunulmamıştır. Davalının Denizli İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığına, davalının ikametgah icra dairesinin yetkili olduğuna dair icra dairesine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. O halde mahkemece, Denizli İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı reddedilip işin esasının incelenmesi ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.