Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2892 E. 2014/2174 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2892
KARAR NO : 2014/2174
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

Mahkemesi :Silivri 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :20.12.2012
Numarası :2009/564-2012/717

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, iş bedelinin ödendiğini iş sahibi ispatlamakla yükümlüdür. İş bedelinin ödendiği iddiasının hukuki işlem niteliğinde olması nedeniyle kural olarak senetle ispatı gerekir. Teslim ise maddi olgu niteliğinde olduğundan tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir. Eser sözleşmelerinde taraflar sözleşmede iş bedelini kararlaştırabilecekleri gibi bu yönde bir belirleme yapmamış da olabilirler. Sözleşmede iş bedeli kararlaştırılmamışsa ve bedel konusunda uyuşmazlık varsa 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca işin yapılıp teslim edildiği yıl mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre iş bedeli bilirkişilerce hesaplanır.
Davacı, hakedişlere giren bir kısım imalat bedelinin hakedişte yazılı olandan fazla olduğunu ve bunun bedelinin ödenmediğini, ayrıca bir kısım imalatın da hakedişlere girmediğini iddia etmiş, bu iddiasını ispat amacıyla mahallinde keşif yapılarak dinlenecek tanıkların beyanlarına göre bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, talep edilen bedelin tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğu ve davalının da tanık dinlenmesine muvafakat etmediği gerekçesiyle tanık dinlenmesi ve bu kapsamda keşif yapılması talepleri reddedilerek sadece evrak üzerinden yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporu ile davalı şirket temsilcisinin davacıya borçlarının olmadığı ve davacının yaptığını ileri sürdüğü işleri üçüncü kişilere yaptırdıklarına dair yemine göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu ihtilâfsız olduğundan davacı, teslim olgusunu tanık dahil her türlü delille ispatlayabilir. Yemin, iddiasını başka delillere dayandıran tarafın bu delillerin yanında ileri sürdüğü bir delil olup, davacının diğer delilleri toplanmaksızın eda ettirilen yemin, gereksiz yemin niteliğindedir. Bu durumda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 227/1. maddesi uyarınca yeminle birlikte diğer delillere de dayanan tarafın, yemin dışında kalan diğer delillerinin toplanmasından sonra gerekirse yemin delili gözetilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, mahkemece mahallinde keşif yapılarak davacı yüklenicinin gösterdiği tanıklar dinlenmeli, teslim ettiğini iddia ettiği işleri ispatlamasına imkân verilmeli, teslimi ispatlanan işler bedeli bilirkişiden alınacak raporla Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca hesaplattırılmalı, kanıtlanan ödeme tutarı hak edilen iş bedelinden mahsupla varsa kalan bedele hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile sonuca varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yüklenici vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.