Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2857 E. 2014/2524 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2857
KARAR NO : 2014/2524
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

Mahkemesi :Antalya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :05.02.2013
Numarası :2012/2-2013/33

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat H. A. ile davalı-k.davacı vekili Avukat B. U. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı yüklenici tarafından açılan asıl davada feshin haksızlığının tespiti, birleşen davada ise uğranılan zarar tutarının tahsili, iş sahibi belediye tarafından açılan ve birleştirilen davada ise müsbet ve menfi zararın tahsili talep edilmiş, mahkemece asıl dava nedeniyle taraflar arasında düzenlenen 24.12.2002 tarihli sözleşmenin davalı-k.davacı belediye tarafından haksız feshedildiğinin tespitine, yüklenici tarafından açılan ve birleştirilen 2006/96 esas sayılı dava nedeniyle 751.568,97 TL’nin tahsiline, iş sahibi belediye tarafından açılan ve birleştirilen 2006/207 esas sayılı davanın ise reddine karar, verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve karşı davalı yüklenicinin tüm, davalı ve karşı davacı iş sahibi belediyenin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Antalya Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde billboardlar, otobüs durakları, telefon kulübeleri ve sokak kulelerinin yenilenmesi ve bunlara reklam alınması işi 21.05.1997 tarihli Antalya Büyükşehir Belediyesi Encümen kararı ile davacı ve karşı davalı yükleniciye verilmiş, sözleşmede yüklenicinin 3 yıllığına reklam alma hakkına karşılık şartnamede tanımlanan ürünlerin belediyenin belirleyeceği ve onaylayacağı projelere göre imal edilerek monte edildikten sonra idareye teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmede imalâtın süresi ile ilgili bir düzenleme yer almamış, sözleşmenin eki olan şartnamede ise imalât sözleşmesinin en az 3-4 yıllık olarak tahmin edildiği belirlenmiştir. Yüklenici 21.05.1997 tarihli ihaleyi müteakip işe başlamış, taraflar arasında 24.12.2002 tarihinde ek protokol düzenlenmiştir. Ek protokolde çeşitli nedenlerle adli ve idari yargıda devam eden davalar nadeniyle ilk sözleşmenin yürürlüğe girmediği belirlendikten sonra, protokolün 3. maddesinde imalât için maksimum süre belirtilmemiş olduğundan, imalât süresinin belirlenmesi için taraflarca adli mercilerde dava açılacağı kararlaştırılarak, dava sonucu belirlenecek imalât süresinin yürürlüğe gireceği ve 3 yıllık kiralama süresinin bu tarihten
sonra başlayacağı düzenlenmesine yer verilmiştir. Davalı ve karşı davacı belediye ek protokolün bu hükmüne istinaden Antalya Asliye 3. Hukuk Mahkemesi’nde 2003/227 esas sayılı davayı 25.02.2003 tarihinde açmış ve bu davayla imalât süresi yönünden ortaya çıkan muarazanın meni ile imalât sürenin belirlenmesini talep etmiştir. Açılan bu davanın devamı sırasında davalı belediye tarafından keşide olunan 08.07.2004 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshediliği yükleniciye bildirilmiştir. Davalı belediye ek protokolün 3. maddesine göre açmış olduğu muarazanın meni davasının sonuçlanmasını beklemeden sözleşmeyi feshettiğinden, davacı ve karşı davalı yüklenici ise sözleşme ve ek protokol kapsamında imal ve teslimini üstlendiği 1450 adet imalâtı uzun süre tamamlamayarak işi sürüncemede bırakması ve fesih tarihine kadar alınan bilirkişi raporuna göre ancak 811 adet imalâtın tamamlanmış olması nedeniyle kusurlu olup, sözleşmenin tarafların eşit kusuruna dayalı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda asıl davada fesihte tarafların ortak ve eşit kusurlu olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin davalı ve karşı davacı belediye tarafından haksız feshedildiğinin tespitine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3-Mahkemece yüklenici tarafından açılan ve birleştirilen 2006/96 esas sayılı dava nedeniyle 751.568,97 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir. Zarar miktarının belirlenmesinde, yüklenici tarafından yapılan imalâtın sözleşmenin feshi tarihindeki bedelinin 1.714.200,00 TL olarak alındığı ve bu miktardan mali müşavir bilirkişi raporunda net gelir tutarı olarak hesaplanan 962.631,03 TL’nin mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan üçüncü bilirkişi kurulu ek raporunda 811 adet montajı tamamlanmış imalâtın hurda bedeli 133.580,00 TL olarak belirlendiğinden ve davacı yüklenici vekilinin 04.06.2009 tarihli celsede zapta geçen beyanından sözleşmeye konu kent mobilyalarının belediye tarafından sökülerek yükleniciye teslim edildiği anlaşıldığından hesaplanan zarar tutarından hurda bedelinin mahsup edilmemiş olması doğru olmadığı gibi, yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle sözleşme tarafların ortak ve eşit kusuruyla sona erdiğinden zarar tutarının 1/2 oranında hüküm altına alınması gerekirken değinilen bu tüm yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı ve karşı davalı yüklenicinin tüm, davalı ve karşı davacı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle davalı ve karşı davacı belediye yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ve karşı davalı yükleniciden alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ve karşı davacı belediyeye verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-k.davalıdan, bakiye 38.542,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-k.davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.