Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2843 E. 2013/4135 K. 25.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2843
KARAR NO : 2013/4135
KARAR TARİHİ : 25.06.2013

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı A.. G.. vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davalı A.. G.. vekili Avukat M.. S..geldi. Davacı vekili ile diğer davalı gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı A.. G.. avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş, dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup sözleşmeye uygun iş yapılmaması nedeniyle verilen senetlerden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Yargılama sırasında senet bedellerinin ödenmesi sonucu istirdat davasına dönüşen davanın kabulüne dair verilen karar, davalı A.. G.. vekillince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı A.. G..’ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava ve tanıkların gösterilip dinlendiği tarihler itibari ile yürürlükte bulunan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 274. maddesi gereğince ikinci tanık listesi verilemez. Davacı vekili, 19.01.2010 hakim havale tarihli dilekçesinde ayıp ihbarı ile ilgili İ.. Y..’i tanık olarak göstermiş, bu listedeki tanık dinlenmeden, 18.06.2010 tarihinde ikinci tanık listesi sunmuştur. İkinci tanık listesindeki tanıklar dinlenmiş ve beyanları esas alınarak hüküm kurulmuştur. HUMK’nın 274. maddesinin 2. cümlesinde ikinci tanık listesi verilmesi yasaklanmış olup, davacı tarafça bu tanığın dinlenememesinin hukuki ve fiili sebepleri ileri sürülüp kanıtlanamadığından verilmesi yasak olan ikinci tanık listesindeki tanıkların dinlenilerek beyanlarının dikkate alınması ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, ayıp ihbarı ile ilgili davacı tarafından sunulan 19.01.2010 hakim havale tarihli dilekçede tanık olarak gösterilen İ..Y..’i dinlemek ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığının anlaşılması halinde mevcut deliller de değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar vermekten ibarettir.
Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. G..’ün diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davalı A.. G.. yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı A.. G..’e verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı A.. G..’e geri verilmesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.