Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2727 E. 2014/2243 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2727
KARAR NO : 2014/2243
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

Mahkemesi :İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :29.09.2011
Numarası :2011/20-26

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat E. A. geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise iş sahibidir. Davacı yüklenici şirket vekili, müvekkili şirketin, davalı şirkete, fason baskı hizmeti verdiğini, davalıya fatura kesmesine ve faturanın davalıya tebliğ edilmesine rağmen fatura bedelinin ödenmediğinden bahisle iş bedelinin tahsili amacıyla Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün 2005/2240 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlu şirketin haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptâlini ve % 40 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı iş sahibi şirket vekili ise, davacı şirketin verdiği baskı hizmetinin ayıplı olduğunu, müvekkili şirketin ihracatçı şirket olduğunu ve davacı tarafından baskısı yapılan kumaşlarla ilgili herhangi bir kontrol yapılmaksızın Beyaz Rus firmasına malzemelerin gönderildiğini, B. R. firmasının teslim aldığı kumaşlardaki olumsuzlukları kendilerine bildirdiğini ve bu bildirimden sonra ayıp ihbarında bulunduklarını, eserdeki ayıp nedeniyle borçlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü’nün 2005/2240 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı şirket aleyhine cari hesap alacağına istinaden 36.126,07 TL asıl alacak 353,23 TL işlemiş faiz olmak üzere 36.479,30 TL üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 12.09.2005 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 15.09.2005 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sürekli bir ticarî ilişki bulunduğu ve davacı yüklenici şirketin davalı iş sahibi şirkete fason baskı hizmeti verdiği konularında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eserdeki ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı yüklenici tarafından baskı işlemi yapılan kumaşlar 02.03.2005, 18.05.2005, 25,05.2005, 27.05.2005, 31,05.2005 ve 06.06.2005 tarihli irsaliyeler ile davalı iş sahibine teslim edilmiş olup, son teslim 06.06.2005 tarihinde, ayıp ihbarı ise; davalı iş sahibi şirket tarafından 28.06.2005 tarihinde yapılmıştır.
Sözleşme, dava ve karar tarihlerinde yürürlükte bulunan mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 359. maddesinin 1 fıkrasında bulunan “İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeye mecburdur.” hükmü gereğince ayıp ihbarı derhal yapılmalıdır. Yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda belirlendiği ve mahkemece doğru olarak kabul edildiği üzere eserdeki ayıp, açık ayıp niteliğinde bulunduğundan eserdeki açık ayıbın, derhal ihbar yükümlülüğü kapsamında yükleniciye bildirilmesi zorunlu bulunmaktadır. Son teslim tarihi olan 06.06.2005 tarihinden 21 gün geçtikten sonra, 28.06.2005 tarihinde ayıp ihbarının yapılmış olması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde yapıldığından bahsedilemez. İş sahibi davalı şirketin, muayene yapmaksızın kumaşları olduğu şekli ile ihraç ettiği Beyaz Rusya’ya göndermiş olması iş sahibinin muayene yükümlülüğünü ortadan kaldırıcı nitelikte bulunmadığından sonuca etki etmeyecektir. Bu nedenlerle davalı iş sahibi şirketin süresinde ayıp ihbarı yapmamasına rağmen aksi düşüncelerle davacı yüklenicinin eserdeki ayıplardan sorumlu olduğunun kabul edilerek davanın kısmen kabulü doğru olmamış, davanın tümden kabul edilmesi gerekmekle hükmün davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yarararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.