Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2696 E. 2014/2019 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2696
KARAR NO : 2014/2019
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

Mahkemesi : İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 11/02/2013
Numarası : 2012/16-2013/20

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat E. A. ile davalı vekili Avukat A.T. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, temlik sözleşmesi uyarınca hakediş alacağının %50’sinin davacıya ödeneceğinin tespiti ve alacağın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı yüklenici ile yapılan temlik sözleşmesi ile, yüklenicinin davalı iş sahibinden olan hakediş alacağının temlik sözleşmesi tarihinden itibaren kesinleşen kısmının %50’sinin kendisine ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin aynı gün davalı iş sahibine bildirildiğini, davalının temlik sözleşmesine olur vermeyi geciktirdiğini, bu arada Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7686 Esas sayılı dosyasından gelen İİK.nun 89/1 haciz ihbarnamesine, kendilerinin temlik alacağı mevcutken usulsüz olarak itiraz edilmediğini ve temlik sözleşmesinin onay tarihi olan 03.11.2011 tarihinden sonra da bu icra dosyasına ödeme yapıldığını belirterek, 07.10.2011 tarihinden itibaren dava dışı yüklenicinin hakedişlerinden doğan alacaklarının %50’sinin müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğinin tespitini, Ankara 9.İcra Müdürlüğü’nün 2011/7686 esas sayılı dosyasına yapılan 149.893,50 TL ödemenin %50’si olan 74.946,75 TL’nin hakediş tarihlerinden itibaren işlemiş ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı iş sahibi, dava dışı yüklenicinin temlikinin kabul şartına bağlı olduğunu, temlike Olur’un Genel Müdürlük tarafından 03.11.2011 tarihinde verilmiş olup, makam olurunun icra takibi hariç verildiğini, temlikin kabul tarihinin Olur tarihi olup, bu tarihten önce gelen haciz ihbarları nedeniyle, davacıya ödeme yapılmasının da mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 162. maddesine göre, yasa, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça, alacaklı alacağını, borçlunun onayını aramaksızın, başka bir kimseye temlik edebilir. BK’nın 167/I. maddesinde de, borçlunun temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu def’ileri temellük edene karşı da ileri sürebileceği düzenlenmiştir.
Bu hükme göre davalı iş sahibi borçlu, eser sözleşmesinin tarafı olan dava dışı yükleniciye karşı ileri sürebileceği tüm defileri, eser sözleşmesinin tarafı olmayan temlik alan davacıya karşı da ileri sürebilecektir. Dosyada örneği bulunan 31.08.2010 tarihli dava dışı yüklenici M. M. Elektrik İnş.San.ve Tic.A.Ş. ile davalı iş sahibi arasında düzenlenen eser sözleşmesinin 11.5 maddesinde; yüklenicinin her türlü hakediş ve alacaklarını, idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına temlik edemeyeceği, temliknamelerin noter tarafından düzenlenmesi ve idarece istenilen kayıt ve şartları taşıması gerektiği kabul edilmiştir. Bu hüküm yazılı delil anlaşması niteliğinde olup, temlik alanı da bağlayacaktır. Sözleşme hükmünden anlaşıldığı üzere, yüklenicinin temlik yapmadan önce idarenin yazılı iznini alması ardından temlik işlemlerine başlaması şartı getirilmiştir. Bu durumda davacı ile dava dışı yüklenici arasında düzenlenen 07.10.2011 tarihli temlik sözleşmesinin iş sahibi idarenin yazılı izni ile yapılmadığından başından itibaren geçerli olduğunun kabulü mümkün değildir. Davalı idare tarafından kendisine 07.10.2011 tarihinde iletilen temlik sözleşmesine ilişkin olarak, 03.11.2011 tarihinde yüklenicinin hak edişlerine konulan hacizler ayrı tutularak kalan bakiyeye yönelik temlik talebine Olur verilmiştir. Bu Olur, şartlı olup, sözleşme şartlarında idare tarafından kayıtsız şartsız olur verileceğine dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, 03.11.2011 tarihinde “hakedişlere konulan hacizler ayrı tutularak kalan hakediş bakiyesine yönelik Olur” verilen temlik sözleşmesine dayanılarak, yanlış gerekçe ile Ankara 9. İcra Müdürlüğü’ne davalı idare tarafından yapılan ödemelerin %50’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalı tarafa verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.