Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2643 E. 2013/4143 K. 25.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2643
KARAR NO : 2013/4143
KARAR TARİHİ : 25.06.2013

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar İ.. T.. ve G.. Apartman Yönetimi vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; davalılar apartman yönetimi ile İ.. T.. yönünden davanın kısmen kabulüne, dahili davalılar yönünden ise reddine dair kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılardan G.. Apartmanı Yönetiminin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, G.. Apartmanı’nın asansörünü yapmak üzere davalı ile aralarında sözlü anlaşma yaptıklarını, bu sözleşme uyarınca ruhsat alarak apartmanın asansörünü yapıp işletmeye açtığını, asansörün elektrik panosunu ve montajı işini tamamladığını, bu işler için düzenlemiş olduğu 12.05.2008 tarihli faturanın kısmen ödenmemesi üzerine davalılar hakkında icra takibi başlattığını, davalıların süresi içerisinde takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsilini istemiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla beraber, dosya kapsamından akdî ilişkinin davacı şirket ile davalı G.. Apartmanı Yönetimi arasında kurulduğu anlaşılmaktadır. İş bedelini ödeme yükümlülüğü sözleşmenin tarafı olan iş sahibi apartman yönetimine ait olup, yönetici olan davalı İ.. T..’ın bu sözleşmeden doğan bir sorumluluğu yoktur. Bu nedenle bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekirken kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru değildir.
3- Davalı apartman yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı şirket ile davalı apartman yönetimi arasında bir eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakla beraber, sözleşme yazılı olmadığı gibi bedel konusunda da taraflar arasında bir mutabakat yoktur. Bu durumda, iş bedelinin karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi uyarınca yapıldığı yıl piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenmesi gerekir. Hükme esas alınan ve mali müşavir tarafından hazırlanan rapor ve ek raporlarda taraf defterleri üzerinde bir inceleme yapılmış, makine mühendisi tarafından hazırlanan raporda ise herhangi bir hesaplamaya yer verilmemiştir. Yukarıda sözü edilen yönteme uygun olmayan raporlara göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durum karşısında mahkemece yapılacak iş; makine mühendisinden alınacak ek raporla, davacı şirket tarafından yapılan işlerin yapıldığı yıl piyasa rayiç fiyatlarına göre bedelinin belirlenip, davalı apartman yönetimi tarafından ispatlanan ödemeler mahsup edilmeli, davacı tarafından davalıya gönderilen 16.05.2008 günlü ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 20.05.2008 tarihine davacı tarafça verilen 3 günlük süre ilave edilerek 23.05.2008 tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz hesap ettirilerek davacı alacağı belirlenmeli ve bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmelidir.
Kabule göre de;
4-6100 Sayılı HMK’nın 297/1-b maddesi uyarınca karar başlığında, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin bulunması zorunludur. Bu Yasa hükmüne rağmen, davayı M.. C.. Asansör Mühendislik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. açtığı halde karar başlığında adı geçen şirketin değil, sadece şirket temsilcisi M.. C..’ın davacı olarak gösterilmesi, ayrıca; dahili davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdikleri halde vekillerinin isminin karar başlığında hiç gösterilmemiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarda açıklanan gerekçelerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle davalı G..Apartmanı Yönetiminin sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca davalı İ.. T..’ın temyiz itirazlarının, 3. 4. bentler uyarıca da davalı apartman yönetiminin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden İ.. T.. ve G..Apartmanı Yönetimi’ne geri verilmesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.