Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/259 E. 2014/712 K. 05.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/259
KARAR NO : 2014/712
KARAR TARİHİ : 05.02.2014

Mahkemesi :Kartal 3. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :09.10.2012
Numarası :2010/330-2012/467

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesine dayalı bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, davalıya inşaat testi yaptığını ancak kalan iş bedelinin kendisine ödenmediğini, davalı ise davacının teslim etmediği beton sonuçları için kötüniyetli icra takibi yaptığını ileri sürerek akdî ilişkiyi kabul etmiş, ancak borcu olmadığını savunmuştur. Bu nedenle taraflar arasında akdî ilişkinin varlığı sabit hale gelmiştir. Davacı alacaklı yüklenici icra takibine dört adet faturayı konu etmiştir. Bu faturalardan 800910 nolu ve 2.336,40 TL miktarlı ve 800871 nolu ve 4.141,80 TL miktarlı olan 2 fatura davalı defterlerine kayıt edilmiş olup, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/2. maddesine göre 8 günlük süre içerisinde bu faturalara itiraz edilmediğinden içeriği kesinleşmiştir. Geriye kalan 800900 nolu, 2.690,40 TL miktarlı ve 800884 nolu 3.398,40 TL miktarlı 2 fatura ise davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, süresi içinde itiraz edildiğinden içerikleri kesinleşmemiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından, kesinleşen 2 fatura dışında kalan faturalar yönünden bedelde tarafların uyuşması da sözkonusu değildir.
Bu durumda, proje konusunda uzman teknik bilirkişi veya bilirkişi heyetinden alınacak raporla, davalının itiraz ettiği 2 faturada belirtilen imalâtların dosyada bulunan 19.08.2009 tarihli tutanakta tesbit edilen davacı tarafça yapılıp davalıya teslim edilen işlerden olup olmadığı, eğer bu işlerden ise 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin tespit ettirilip, içeriği kesinleşen davalı defterlerinde kayıtlı 2 adet fatura bedeli de eklenerek, davacının hakettiği imalât bedeli hesaplandıktan sonra kanıtlanan 13.000,00 TL ödeme mahsup edilerek sonucuna uygun karar verilmelidir.
Taraflar arasında kararlaştırılan herhangi bir kesin vade bulunmadığı gibi, davacı alacaklı tarafından 818 Sayılı BK’nın 101 ve 6098 TBK’nın 117. maddesi uyarınca davalı usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden davacı lehine işlemiş faize hükmedilmesi hatalıdır. Öte yandan taraflar arasındaki alacağın miktarı yargılama sonucu belirlenmiş olup, davalı, işlemiş faiz ile itiraz edilen faturalarla ilgili takibe konu alacağa itirazında haklı olduğundan alacak likid ve borçlu tamamen haksız değildir. Bu nedenle koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı istemi de reddedilmelidir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.