Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2554 E. 2014/2041 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2554
KARAR NO : 2014/2041
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

Mahkemesi :Kayseri 5. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :30.01.2013
Numarası :2012/54-2013/29

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada temliknameye dayanılarak alacak talebinde bulunulmuştur. Davacı alacaklı (temlik alan), davalı iş sahibi (borçlu), davalı yanında feri müdahil olarak katılan da yüklenici (temlik eden) dir.
Dava, davacı temlik alanın yerleşim yeri mahkemesi olan Giresun Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır.
Davalı iş sahibi Orman Genel Müdürlüğü’ne izafeten Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü vekili usulsüz tebliğin öğrenilme tarihine göre süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde, yetkili mahkemenin Orman Bölge Müdürlüğü’nün yerleşim yeri olan Balıkesir mahkemesi olduğunu bildirerek yetkisizlik ilk itirazında bulunmuştur.
Davalı yanında feri müdahil olarak katılan yüklenici şirket temsilcisi de, HMK’nın 6. maddesine göre davanın davalı kamu tüzel kişisinin yerleşim yeri olan Balıkesir’de açılması gerektiğini, sözleşmenin 31. maddesi ile Balıkesir mahkemeleri yetkili kılındığından HMK’nın 17. maddesine göre de Balıkesir mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, davalının yetkiye ilişkin ilk itirazı incelenip değerlendirilmemiş, bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiş, feri müdahilin yetkisizlik itirazı ise süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, yargılamaya devamla işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığın kaynaklandığı sözleşme, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra 14.11.2011 tarihinde imzalanmıştır. Bu nedenle yetkiye ilişkin uyuşmazlıkların HMK hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
HMK hükümlerine göre, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartıdır (md. 114.1/ç). Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde ise yetki itirazı ilk itirazdır (md.116.1/a). Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak kanunla öngörülmüş kesin yetki kuralı bulunmadığından davalının yetki itirazı “ilk itiraz” niteliğindedir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir (md. 19/2). Cevap dilekçesinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta içinde ya da mahkemece verilmiş ek süre içinde verilmesi gerekir (md.127). Somut olayda davalının adresi tebliğ zarfına doğru yazılmamış, dava dilekçesi, davalının dava dilekçesinde gösterilen yerleşim yeri adresi dışında Marmara adasındaki başka bir adresine gönderilerek orada tebellüğe yetkisi bulunmayan orman muhafaza memuruna tebliğ edilmiştir. Yapılan bu tebligat Tebligat Kanunu hükümlerine göre geçersiz olduğundan davalının cevap dilekçesinde bildirdiği 07.03.2013 tarihinin dava dilekçesinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda 08.03.2013 havale tarihli cevap dilekçesi ile ileri sürülen yetki ilk itirazı süresinde olmaktadır.
HMK’daki yetkiye ilişkin hükümler incelendiğinde,
HMK’nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. 4721 sayılı TMK’nın 51. maddesinde, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başkaca bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olarak tanımlanmıştır. 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun hükümlerine göre taşra teşkilatının yetki ve sorumluluk alanına giren işlerden doğan davaların o taşra teşkilatının bulunduğu mahalde açılması mümkündür. Davalı cevabında, genel yetkili mahkemenin Balıkesir mahkemesi olduğunu ileri sürdüğünden HMK’nın 6. maddesine göre yetkili mahkeme Balıkesir mahkemesi olmaktadır.
HMK’nın 10. maddesine göre, sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de görülebilir. Sözleşmenin ifa yeri, sözleşmede açıkça veya zımnen gösterilmişse gösterilen yerdir. Sözleşmeden ifa yeri açıkça veya zımnen anlaşılamıyorsa ifa yerinin tayini için sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 73. maddesine başvurulur. Maddedeki düzenlemeye göre, borç bir miktar paradan ibaretse alacaklının verme zamanında mukim bulunduğu yer sözleşmenin ifa yeri sayılır (BK. m. 73/1). Borç muayyen bir şeye (parça borcuna) taalluk ediyorsa sözleşmenin yapıldığı tarihte o şeyin bulunduğu yer sözleşmenin ifa yeri sayılır (BK.m. 73/2). Bunların dışında sözleşmenin ifa yerini tayinde kural, borcun doğumu zamanında borçlunun bulunduğu yerin ifa yeri olduğudur (BK. m. 73/3). Somut olayda sözleşmenin konusu Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Kepsut Orman İşletme Şefliği dahilindeki yangın önleme bağlantı tesisi (orman yolu) yapımı olduğundan sözleşmenin ifa yeri Kepsut’dur. HMK’nın 10. maddesine göre yetkili mahkeme Kepsut mahkemeleri olmaktadır. Sözleşmeden doğan borç, münhasıran alacaklının ikametgahında ödenmesi gereken para borcuna ilişkin olmadığından BK’nın 73/1. maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.
HMK’nın 17. maddesine göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen yetkili mahkemede açılır. Taraflarca aksinin kararlaştırılmadığı, başka bir anlatımla yetkili mahkemenin münhasıran belirlendiği yetki sözleşmeleri (şartları), kanunen yetkili kılınan genel ve özel diğer mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırır. Usul hukuku ve maddi hukuk yönünden geçerli yetki sözleşmeleri tarafları bağladığı gibi, onların cüzi ve külli haleflerini, sözleşme konusu alacağı temlikname ile devir alan alacaklıları da bağlar. Somut olayda, iş sahibi Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü ile yüklenici İBT Grup İnşaat Müh. Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan 14.11.2011 tarihli sözleşmenin 31. maddesinde, sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlıkların çözümünde Balıkesir mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Sözleşmedeki yetki şartı, HMK’nın 17 ve 18. maddelerinde sayılan koşulları taşıdığından hem sözleşmenin tarafları bakımından, hem de sözleşme konusu alacağı yükleniciden temlik alan davacı bakımından geçerli ve bağlayıcı bulunmaktadır. Yetki sözleşmesi (şartı) ile münhasır olarak Balıkesir mahkemeleri yetkili kılındığından HMK’nın 17. maddesi uyarınca davaya bakmakla yetkili mahkeme Balıkesir mahkemesidir. Balıkesir dışındaki mahkemelerin yetkisi ortadan kalkmıştır.
Bu durumda mahkemece, davalının yetki ilk itirazının kabul edilerek yetki yönünden dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın yetkili Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, davalının yetki ilk itirazı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.