Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2553 E. 2014/901 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2553
KARAR NO : 2014/901
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Mahkemesi :Fethiye 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :11.10.2012
Numarası :2011/784-2012/444

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı tayini istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 10.529,78 TL’nin %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, birleşen 2011/785 Esas sayılı dosya bakımından ise davanın kısmen kabulüne, 18.220,33 TL asıl alacak yönünden takibin devamına, asıl alacak olan 18.220,33 TL’nin %20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı davasında davalı borçluya ait taşınmazın PVC ve alçı işlerini yaparak teslim ettiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde davalının iş bedelini ödemediğini, bunun üzerine müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla Fethiye 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/9509 Esas ve 2011/129 Esas sayılı dosyaları ile takibe geçtiğini, süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durdurulduğunu, takibe haksız yapılan itirazın iptâli ile, takibin devamına ve % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı icra takibindeki itirazında ikametgâhının Dalaman olduğunu, bu nedenle icra dairesi ve mahkemenin yetkili olmadığını, davacı ile aralarında hukuki ilişkinin bulunmadığını, dava konusu işi dava dışı M…B..’ya yaptırdığını savunmuştur.
Davacı ve davalı arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Bu durumda mahkemenin ve icra dairesinin yetkisinin genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemece öncelikle takip dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu incelemenin yapılmasına etkili değildir. Diğer yandan itirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Diğer taraftan ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Sözleşmeden doğan alacaklarda akdin ifa edileceği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Dalaman olduğu anlaşılmaktadır. Akdin ifa yerinin de aynı yerde olduğu dava dilekçesinde de belirtilmiştir. Bu durumda, yetkili icra dairesi davalının ikametgahının bulunduğu ve akdin ifa edildiği Dalaman İcra Müdürlüğü’dür. Taraflar arasında Fethiye İcra Müdürlüğü’nü yetkili kıldıklarına dair yazılı olarak yapılmış bir yetki anlaşması da sunulmamıştır. Davalının Fethiye İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin Dalaman İcra Müdürlüğü olduğuna dair icra dairesine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. O halde mahkemece, Fethiye İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığı ve ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ortada geçerli bir takip varmışçasına işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarını şimdilik incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.