Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2456 E. 2014/900 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2456
KARAR NO : 2014/900
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Mahkemesi :Çameli Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi :16.01.2013
Numarası :2011/143-2013/8

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne ve %40 oranında icra inkâr tazminatının tahsiline dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yapılan işle ilgili olarak 28.09.2010 günlü 5.487,00 TL bedelli fatura kesip davalıya göndermiş, davalının faturaya itiraz edip bedelini ödememesi üzerine de Denizli 9. İcra Dairesi’nin 2010/1279 esas sayılı dosyası ile takibe geçerek 5.487,00 TL asıl alacak ve 69,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.556,75 TL alacağın tahsilini istemiştir. Davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuş, bir yıllık yasal süre içinde eldeki itirazın iptâli davası açılmıştır.
Yanlar arasında yazılı olarak düzenlenmiş bir sözleşme bulunmamakta ise de, akdî ilişkinin varlığı çekişmesizdir. Çekişme davacının hakettiği iş bedeli ile ödemeler konusunda toplanmaktadır.
Yanlar arasında sözleşme ile kararlaştırılmış ya da sonradan mutabık kalınmış bir iş bedeli bulunmadığından iş bedelinin 818 Sayılı BK’nın 366. maddesi hükmünce işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Takibin dayanağı fatura 28.09.2010 tarihinde düzenlendiğine göre işin en geç bu tarihte yapıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda işin bedeli keşfin yapıldığı 2012 yılı rayiçleriyle belirlenmiştir. İş bedelinin 28.09.2010 fatura tarihini geçmemek üzere işin yapıldığı tarihlerdeki piyasa rayiçleri yerine keşfin yapıldığı 2012 yılı piyasa rayiçleriyle hesaplanması nedeniyle sözü edilen rapor hüküm tesisine elverişli bulunmamaktadır. Aynı bilirkişiden ek rapor alınarak iş bedelinin işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçleriyle belirlenmesi, bu suretle davacı tarafından düzenlenen faturanın işin yapıldığı yılın piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının denetlenerek sonuca varılması gerekir.
Diğer yandan davalı iş sahibi duruşmadaki beyanında, davalıya nakit olarak 1.000,00 TL avans ödemesi yaptığını, betonit malzemesi ile 900,00 TL tutarında da mazot verdiğini savunmuştur. Mahkemece bu savunma üzerinde durulmamıştır. Davalının para ve malzeme olarak yaptığı ödemeleri kanıtlaması durumunda ödenen para ile teslim edilen malzeme bedellerinin davacı alacağından mahsup edileceği kuşkusuzdur. Mahkemece bu savunmanın üzerinde durulması, davalının ödeme savunmasını kanıtlaması halinde kanıtlanan ödemelerin davacının hakettiği iş bedelinden düşülmesi gerekir.
Mahkemece takip talebindeki işlemiş faiz alacağı yönünden de dava kabul edilmiştir. Fatura tebliği temerrüt oluşturmadığından ve davacı takip tarihinden önce davalıyı alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürdüğünü kanıtlayamadığından işlemiş faiz alacağına yönelik itirazın iptâli isteminin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır.
Diğer yandan İİK’nın 67/2. maddesine göre icra inkâr tazminatına karar verilmesi için davalının takibe itirazında haksız olması gerekir. Alacak faturaya dayanmakta ise de davalı faturaya itiraz ettiğinden ve fatura bedelinin işin yapıldığı tarihteki piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden alacağın likid olduğu ve borçlunun takibe itirazında haksız bulunduğu kabul edilemez. Mahkemece koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü de yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor alınarak işin yapıldığı yılın piyasa rayiçlerine göre davacının hakettiği iş bedelini saptamak, bu miktardan varsa kanıtlanan ödemeleri mahsup etmek, taleple bağlı kalınarak kalan miktar yönünden itirazın iptâli ile takibin devamına karar vermek, alacağa takip tarihinden itibaren %16 ve değişen oranlarda avans faizi uygulamak, takip öncesine ait işlemiş faiz alacağı ile icra inkâr tazminatı taleplerini ise reddetmekten ibarettir.
Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.