Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2423 E. 2014/2332 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2423
KARAR NO : 2014/2332
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

Mahkemesi : Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 22.11.2012
Numarası : 2009/1151-2012/1168

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat V. C.S. ile davalı vekilleri Avukat M. A. ve Avukat E.G.geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; davacılardan A. Klima Ltd.Şti. ile davalı arasında 15.11.2006 tarihinde imzalanan sözleşme ile davalının dava dışı idareye karşı yapımını üstlendiği Kazakistan’daki Bolaşak İş Merkezi’nin “mekanik tesisat işlerinin” yapımının taahhüt edildiği sözleşme süresinin imzalanan 2 nolu zeyilname ile 31.08.2008 tarihine uzatıldığı, taraflar arasında 24.12.2008 tarihinde imzalanan tutanak ile davacı taşeronun “sözleşmenin teminatı olmak üzere” 1.320.000 Dolar bedelli bir adet çeki davalı yükleniciye verdiği, davalı yüklenicinin 1.320.000 Dolarlık çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle davacı şirket hakkında Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/838 Değişik iş dosyası üzerinden 03.04.2009 tarihinde “ihtiyati haciz” kararı aldırdığı ve davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, davalıyı zarara uğrattığı, sözleşme konusu işi yarım bıraktığı gerekçesiyle çeki icra takibine koyduğu, davacı taşeronun ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmesi üzerine Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.08.2009 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacı taşeronun temyize konu davada davalının talebi üzerine verilen haksız ihtiyati haciz kararı nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların davalıdan tahsilini istediği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan davalı yükleniciye çek teslimine ilişkin “tutanak” başlıklı 24.12.2008 tarihli belgede “… Zeyilname 1 ve 2 ile toplam 4.830.000 Dolar bedelli sözleşmenin teminatı olmak üzere 1.320.000 Dolar bedelli Garanti Bankası 9098137-4 nolu hesabından 8506833 nolu İstanbul Deri Serbest Bölge Şubesi tanzim tarihi açık bir adet çek alınmıştır” ifadesine yer verildikten sonra “çekin teminat amaçlı alındığı, sözleşmenin herhangi bir hükmünün ihlali veya akde muhalefet halinde yüklenici şirketin herhangi bir ihtara hacet kalmaksızın bu çekin tahsili için icraya başvurmakta serbest olacağının taraflarca kabul ve ikrar edildiği” belirtilmiştir. Görüldüğü gibi 24.12.2008 tarihli tutanakta davacı taşeron tarafından yükleniciye verilen çekin sözleşmeye aykırılık halinde işleme konulacağı ve sözleşmenin teminatı olduğu açıkça kabul edilmiş olup, çekin, davacıların iddia ettiği gibi taşerona ödenen avans karşılığı verilen bir çek olmadığı 24.12.2008 tarihli tutanak içeriği ile sabittir. Kaldı ki, 15.11.2006 tarihli sözleşmenin 10. maddesinde davacı taşerona avansın nasıl verileceği gösterilmiş, davacıya ödenecek avans karşılığında “banka teminat mektubu” alınacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu nedenle dava konusu çekin davalı yükleniciye “sözleşme teminatı” olarak verildiği kabul edilip hukuki değerlendirmenin buna göre yapılması gerekir. Davalı yüklenici cevap dilekçesi ve yargılama sırasında verdiği dilekçelerde davacı taşeronun sözleşme konusu işi geciktirdiğini, sözleşme hükümlerinin ihlâl edildiğini, inşaatın yarım bırakıldığını, bu nedenle dava dışı işverene karşı kesin kabul işleminin geç yapıldığını, davalının dava dışı idareye cezai şart ödemek durumunda kaldığını savunmuş ve Kazakistan İktisadi Mahkemesi’nin kararlarını dosyaya sunmuştur. Bu kararlara ilişkin tanıma ve tenfiz ilâmı bulunmamakla birlikte 13.06.1995 tarihinde imzalanan “Türkiye ile Kazakistan Arasında Hukuki Konularda Adli Yardım Sözleşmesinin” belgelerin ispat gücü başlıklı 9. maddesinde, “Akit taraflardan birinin resmî organları tarafından düzenlenen belgeler, diğer akit tarafın ülkesinde aynı ispat gücüne sahip olacaktır” hükmüne yer verilmiş olup, sözleşmede belgelerin geçerli olacağı kararlaştırıldığından Kazakistan mahkemelerince verilen kararların “taktiri delil” olarak kabul edilmesi gerekir. Kazakistan mahkeme kararlarında ise sözleşmenin ihlâl edildiği, sözleşme konusu işin tamamlanmadığı, yüklenicinin eksik işleri üçüncü kişilere tamamlattığı hükme bağlanmıştır. Bu durumda sözleşme teminatı olmak üzere davalı yükleniciye verilen 1.320.000 Dolar bedelli çekle ilgili olarak davalı yüklenicinin talebi üzerine verilen ihtiyati haciz kararının haksız olduğunun kabulü mümkün değildir. Esasen sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddeleri uyarınca eser sözleşmelerinde yüklenicinin edimini sözleşmeye, fen ve sanat kurallarına ve tekniğine uygun olarak ifa ederek teslim ettiğini kanıtlaması halinde sözleşme teminatını iş sahibinden istemeye hakkı vardır. Dosya kapsamında bu husus da kanıtlanmış değildir.
O halde açıklanan tüm bu nedenlerle haksız ihtiyati haciz ve icra takibinden sözedilemeyeceğinden ve davalının sözleşme teminatına 2 nolu zeyilnamenin süre sonu 31.08.2008 tarihinden sonra el atmakta haklı bulunduğu ortada bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişinin hukuki görüşüne bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.