Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2388 E. 2014/113 K. 09.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2388
KARAR NO : 2014/113
KARAR TARİHİ : 09.01.2014

Mahkemesi :Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :30.01.2013
Numarası :2012/145-2013/27

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-k.davacı M…. İnş.Turz.ve İşl.A.Ş. vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat …. ile davalı-k.davacı vekili Avukat …. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, yanlar arasında 04.12.2006 tarihinde imzalanıp 05.01.2007 tarihinde yürürlüğe giren Me…. Ankara Alışveriş Merkezi PP03 AVM Yapısal İnşaat İşleri Sözleşmesi ve Ek Şartnamelerin uygulanması sırasında ortaya çıkan uyuşmazlık nedeniyle sözleşmenin 67.3 maddesindeki tahkim kaydına göre oluşturulan hakem kararının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, hakem davasının davalı-karşı davacısı iptâl davasının davalısı vekilince temyiz edilmiştir.
Sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürükte bulunan 1086 Sayılı HUMK’nın 516 ve devamı maddelerinde bu kanuna göre verilecek hakem kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurabileceği kabul edilerek bozma sebepleri düzenlenmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 439. maddesinde hakem kararına karşı yanlızca iptâl davası açılabileceği hükmü getirilmiş ve iptâl sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Hakem davası 13.05.2010 günü açılmıştır. Tahkim şartını düzenleyen sözleşmenin 67.3. maddesinde uyuşmazlıkların Uluslararası Ticaret Odası Uzlaştırma ve Tahkim Tüzüğü hükümlerince ve bu tüzüğe göre atanan bir veya daha çok hakemce halledileceği, sözleşme özel şartlar başlıklı bölümün 4. sayfa 5.1.b. maddesinde uygulanacak kanunların, hukuken geçerli kanunlar ve Türkiye Cumhuriyetinde yürürlükte olan kanunlar olacağı kabul edilmiştir. Bu düzenleme dışında tahkimle ilgili taraflar arasında yeni bir sözleşme ve ihtilafın HMK’ya göre çözümlenmesini kabul ettiklerine dair bir anlaşmanın varlığı da ileri sürülmemiştir. Hakem kararında 6100 Sayılı HMK’nın 448. maddesinde düzenlenen derhal uygulanır kuralı
gereğince aynı Kanun’un 439. maddesinde öngörülen kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği belirtilmiş ise de bu hakemin yorumu olup tek başına hakem kararına karşı iptâl davası açılabileceği sonucunu doğurmaz.
Her ne kadar tahkim şartı ya da sözleşmesi yargılamanın devlet mahkemelerinde mi yoksa hakemde mi görüleceğine ilişkin olduğundan usul sözleşmesi niteliğinde ise de, bu sözleşmenin düzenlenmesi ve geçerliliği maddi hukuk işlemidir. Tahkim şartı ya da sözleşmesi yapılması maddi hukuk işlemi olduğundan sonradan çıkartılan yeni kanunlar, düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan kanuna göre geçerli olarak kurulan sözleşmeleri ve sözleşme hükümlerini geçersiz hale getirmez. Maddi hukuk sözleşmelerinin geçerliliklerinin yapıldığı tarihteki yasa hükümlerine tabi olduğu doktrin ve Yargıtay içtihatlarında tartışmasız kabul edilmektedir.
Bu durumda tahkim şartını da ihtiva eden yanlar arasındaki sözleşme maddi hukuk işlemi olduğu, taraflar uyuşmazlığın hakemde ve açıkça geçerli kanunlar, (Türkiye Cumhuriyeti’nde yürürlükte olan kanunlar uygulanacaktır.) denilmek suretiyle, sözleşmenin yapıldığı tarihte o kanun yürürlükte ve geçerli olduğundan HUMK’ya göre çözümünü kabul ettikleri ve bu sözleşme halen geçerli ve taraflar için bağlayıcı bulunduğundan sözleşme tarihindeki maddi ve usul hukuku kurallarının uygulanması gerekir. Somut olayda 6100 Sayılı HMK’nın 439. maddesiyle getirilen hakem kararlarına karşı sadece iptâl davası açılabileceği hükmünün uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Tarafların iradesiyle uygulanmasını kabul ettikleri Türk Kanunları arasında olan HUMK’nın 516 ve devamı maddelerinde iç tahkim davası sonucu verilen hakem kararına karşı temyiz yoluna başvurulabileceği kabul edildiğinden, iptâl davasının bu sebeple reddi gerekirken belirtilen husus gözden kaçırılarak işin esası incelenip kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hakem kararının davalı-karşı davacısı ve iptâl davasının davalısı M… İnş.Turz.ve İşl.A.Ş.’nin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, hakem kararının HUMK’nın 532. maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilerek temyiz edilmesi halinde gerekli işlemler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin iptal davası davacısı M… Mesken San.A.Ş.’den alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı M… İnş.Turz.ve İşl.A.Ş.’ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı M… İnş.Turz.ve İşl.A.Ş.’ye geri verilmesine, 09.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.