Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/2221 E. 2014/3543 K. 23.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2221
KARAR NO : 2014/3543
KARAR TARİHİ : 23.05.2014

Mahkemesi :Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :06.12.2012
Numarası :2009/193-2012/395

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi giderim istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 8.229,71 TL maddi, 50.000,00 TL manevi giderimin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı yüklenici A… İnşaat A.Ş. dava dışı Sinop Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nce 04.10.2007 tarihinde ihalesi yapılan Sinop 500 kişilik öğrenci yurdu inşaatının yapımını üstlenmiş hazır beton yapım işini taşeron olarak davalı C…. Yipitaş Çimento San. ve Tic. A.Ş.’ye vermiş, yanlar arasında 18.01.2008 tarihli hazır beton yapımı teslimi sözleşmesi ve genel işlem şartları başlıklı sözleşme düzenlenmiştir. Davalı anılan bu sözleşme uyarınca işe başlama edimini önemli oranda ifa etmiştir.
Uyuşmazlık eksik ve ayıplı imalât yapılmasından dolayı inşaatta harcanan güçlendirme masraflarını ve davalı firmanın sözleşmeye aykırı olarak ayıplı mal teslimi neticesinde davacı yüklenici şirket hakkında yasaklama kararı verilmesi, suç duyurusunda bulunulması nedeniyle itibar kaybı oluşması sonucu doğan manevi giderim noktasında toplanmaktadır.
Eldeki davada yapılan yargılama sürecinde sözleşme fatura, sipariş formları, Bayındırlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Raporu, ihtarnameler, güçlendirme maliyet icmali teknik şartname getirilmiş, tarafların göstermiş oldukları kanıtlar da toplandıktan sonra dosya üzerinden inceleme yapılıp bilirkişi kurulundan rapor ve iki adet ek rapor alınmıştır. Düzenlenen raporlarda sözleşmeye göre ayıplı maldan dolayı inşaatta harcanan güçlendirme masrafları toplamının 89.157,41 TL olduğu, bunun 46.300,00 TL’lik kısmının cari hesap içinde ödendiği, ödenmemiş güçlendirme giderinden 42.857,41 TL’nin davalının cari hesaptaki alacağının mahsubu sonucu 8.229,71 TL kaldığı ifade edilmiştir. Yerel mahkemece bu rapor benimsenerek hükme esas alınmış maddi giderim isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporu ve ek raporları içeriği hesap şekli itibariyle usul, yasaya ve
yönteme uygun olup Yargıtay denetimine elverişlidir. Bu bakımdan 8.229,71 TL maddi giderime hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak manevi giderim isteminin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL’ye hükmedilmesi isabetli olmamıştır. Şöyle ki; malvarlığına yönelen bir eylem dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 49. maddesi anlamında kişisel hakları ihlal eden bir eylem niteliğinde değildir. Borçlar Yasası’nın 49. maddesi gereğince kişisel hakları (çıkarları) hâleldar olan kimse manevi giderim isteyebilir. Böyle bir kimseye bir miktar para ödenmesi ruhsal acılarını kısmen de olsa giderme amacını güder.
MK’nın 24. maddesinde belirtilen esas kurala göre kişisel çıkarları haksız tecavüze uğrayan kimse ancak yasanın gösterdiği hallerde manevi giderim isteyebilir. BK’nın 49. maddesi de MK’nın 24. maddesini doğrulamaktadır. Kişisel hakların zarar görmesi sözleriyle kişinin kişiliğe ilişkin olan hakları, diğer bir deyimle kişisel varlığı amaçlanmıştır. Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlık bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde Borçlar Yasası’nın 49. maddesi hükmünce manevi giderime hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü Borçlar Yasası’nın 49 ve MK’nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Dava konusu somut olayda davalının eksik ve ayıplı imalâtı nedeniyle davacı yüklenici şirketin zarar gördüğü hakkında yasaklama kararı verildiği, ihalelere katılamadığı gerekçesiyle manevi giderim istenmiştir. Bu durumda yanlar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanan yapım işi olmaktadır. Manevi giderime konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi giderim tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının manevi giderim isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararı temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.