YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2013
KARAR NO : 2014/1055
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
Mahkemesi :Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :12.12.2012
Numarası :2010/548-2012/571
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı, davalı yüklenicinin kendisine ait evin çatı onarımını ayıplı yapması nedeniyle çatının uçtuğunu ve dava dışı 3. şahsa ait araca zarar verdiğini iddia ederek, çatı hasarı ve araç bedelini talep etmekte, davalı ise eser sözleşmesinin kurulmadığını, aralarında hizmet sözleşmesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında sözlü anlaşma ile kurulan eser sözleşmesi gereğince, davalı yüklenici tarafından davacıya ait evin çatısının tamir edildiği, tamirden sonra çıkan şiddetli fırtına nedeniyle çatının uçtuğu ve dava dışı 3. kişi Levent Şahin’e ait aracın üzerine düşerek aracın hasarlanmasına neden olduğu ve davacının, aracı zarar gören 3. kişiye 6.242,69 TL ödediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacı tanıkları dinlenip Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/552 D.İş sayılı delil tespiti dosyasına celp edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan “davalının çatıyı kusurlu yapması nedeniyle çatının uçup davacıya ait araca hasar verdiği sonucuna ulaşılamadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç yanlış olmuştur.
O halde mahkemece yapılacak iş; 818 Sayılı BK’nın 360. maddesi gereğince davalı yüklenici tarafından tamir edilen çatının ayıplı olup olmadığı, bir başka deyişle yüklenicinin edimini ayıplı ifa edip etmediği 6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun oluşturulacak teknik bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle belirlenmesi, alınacak raporda ayıplı ifanın sözkonusu olduğunun belirlenmesi halinde oluşan zararın
ayıplı ifadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bir başka deyişle illiyet bağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, illiyet bağının varlığının da belirlenmesi halinde araç hasarı ve çatı hasarı yönünden bilirkişi değerlendirmesinde belirlenecek miktara göre davanın sonuçlandırılması gerekir.
Özel ve teknik bilgiyi gerektiren bu hallere rağmen bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına gerek görülmeden yetersiz gerekçe ile davanın reddi yerinde olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.