Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1984 E. 2014/1790 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1984
KARAR NO : 2014/1790
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

Mahkemesi :Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :22.11.2012
Numarası :2003/483-2012/599

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı-birleşen dosyalarda davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosyalarda davalı vekili Avukat C. G. ile davalı-birleşen dosyalarda davacı vekili Avukat A. E. A. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davacı-birleşen dosyalarda davalı yüklenici, davalı-birleşen dosyalarda davacı iş sahibidir.
Yüklenici tarafından açılan 2003/483 esas sayılı asıl davada; fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak katî teminat mektubunun iadesi, hakedişlerden yapılan nakit teminat kesintilerinin, 37 nolu ara hakediş bedelinin ve haksız fesihten kaynaklanan kâr kaybı alacaklarının tahsili istenmiş, ıslahla 37 nolu hakediş bedeline ilişkin alacak miktarı artırılmıştır.
İş sahibi tarafından açılan 2004/179 Esaslı davada, all-risk sigorta bedeli, elektrik tesisatı koruma bedeli ve çatı ikmâl masraflarının; 2006/271 esaslı davada ise fesih kesin hakedişi sonucu ortaya çıkan fazla ödemenin ve 20.11.2003 fesih tarihi ile 31.03.2006 tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda fesihte davacı-birleşen dosyalarda davalı yüklenici şirketler haksız bulunarak 2003/483 esaslı asıl davanın ve 2004/179 esaslı birleşen davanın reddine, 2006/271 esaslı birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-birleşen dosyalarda davacı iş sahibi idarenin tüm, davacı-birleşen dosyalarda davalı ortak girişimin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yüklenici ortak girişim tarafından açılan asıl davada diğer talepler yanında 37 nolu hakediş bedeli de talep edilmiştir. İş sahibi tarafından açılan 2006/271 esaslı davada yüklenicilerin 37 nolu hakedişe ilişkin alacağı kesintilerden sonra 998.804,05 TL olarak kabul edilmiş, bu miktar yüklenicilerin kesin hesap borcundan mahsup edilerek kalan bedel talep ve dava edilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu yüklenicilerin kesintilerden sonra 37 nolu hakedişten 998.804,05 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Mahkemece yüklenicilerin kesintilerden sonra 37 nolu hakedişten kaynaklanan alacağı iş sahibi tarafından açılan davada yüklenicilerin kesin hesap borcundan mahsup edilmiş, mahsup nedeniyle de asıl dava reddedilmiştir. 37 nolu hakediş bedeli yükleniciler tarafından ayrıca dava konusu yapıldığından bu alacağın asıl davada hüküm altına alınması gerekir. Ayrıca dava konusu yapılan bir alacağın diğer davada dava konusu yapılan alacaktan mahsup edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş; 37 nolu hakediş bedelini 2003/483 esas sayılı asıl davada hüküm altına almak, iş sahibi tarafından açılan 2004/179 esas sayılı davayı da mahsup yapılmaksızın karara bağlamak olmalıdır.
3-İş sahibi tarafından açılan 2006/271 esaslı davada diğer talepler yanında 20.11.2003 fesih tarihi ile 31.03.2006 tarihleri arasındaki dönem için işlemiş faiz alacağı da talep edilmiş, mahkemece hüküm altına alınan alacağa 20.11.2003 fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle bu talep aynen kabul edilmiştir. Fesih tarihi alacağın istenebilir hale geldiğini gösterir, kesin hesap borcu yönünden temerrüd oluşturmaz. Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre dava tarihinden önceki dönem için temerrüd faizi talep edilebilmesi için davacı-birleşen dosyalarda davalı yüklenicilerin alacak miktarını ve ödeme talebini içerir ihtar ya da yazıyla temerrüde düşürülmesi (BK.md.101/I), ya da sözleşmede ifa gününün birlikte kesin olarak kararlaştırılmış olması gerekir. Somut olayda davalı-birleşen dosyalarda davacı idare tarafından davacı-birleşen dosyalarda davalı yüklenicilere 22.03.2006 tarihli yazı gönderilerek 4.781.699,99 TL kesin hesap borcu ile 3.916.143,22 TL işlemiş faiz alacağının 7 gün içinde ödenmesi istenmiş, bu yazı davacı-birleşen dosyalarda davalı şirketlere 25.04.2006 tarihinde tebliğ edilerek tanınan 7 günlük ödeme süresinin de eklenmesiyle temerrüd 02.05.2006 tarihinde oluşmuştur. Mahkemece bu tarihin faize başlangıç yapılması ve bu tarihten öncesine ait işlemiş faiz talebinin reddi gerekirken 20.11.2003 fesih tarihinin faize başlangıç yapılması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı-birleşen dosyalarda davalı ortak girişim yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı-birleşen dosyalarda davacı idarenin tüm, davacı-birleşen dosyalarda davalı ortak girişimin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentler uyarınca kararın davacı-birleşen dosyalarda davalı ortak girişim yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-birleşen dosyalarda davacı idareden alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı-birleşen dosyalarda davalı ortak girişime verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-birleşen dosyalarda davacı idareden alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosyalarda davalı ortak girişime geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.