Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1945 E. 2014/1115 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1945
KARAR NO : 2014/1115
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

Mahkemesi :Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :25.12.2012
Numarası :2004/593-2012/509

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat R..A.. ile davalı vekili Avukat İ..A.. Y.. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında R..A.Ş. L..Tesisleri kapsamında bina inşaat, tesisat, elektrik işleri ile mekanik, elektrik ve inşaat alt yapı işlerinin yapımı konusunda 05.09.2000 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşme bedeli Türk parası cinsinden kararlaştırılmıştır. Açıkça belirtilmemiş ise de bedel Türk Lirası olduğundan, ödemenin de Türk parası ile yapılacağı anlaşılmalıdır. Yine taraflar arasında imzalanan tarihsiz ve 05.04.2001 tarihinden itibaren uygulanacağı kabul edilen ek protokolün 1. maddesinde 05.09.2000 sözleşme tarihindeki Türk Lirası bazındaki sözleşme birim fiyatlarının aynı tarihteki dolar döviz kuruna bölünerek dolara çevrileceği ve dolar olarak devam edeceği kararlaştırılmıştır. Bu tarihten ve 5 nolu hakedişten sonra yapılan imalâtlarla ilgili düzenlenen hakedişlerde imalât bedeli dolar döviz kuru üzerinden tespit edilmiştir. Hakedişlerde belirlenen döviz cinsinden imalât bedelinin miktarı konusunda uyuşmazlık yoktur.
Yabancı para cinsinden ödeme yapılması kararlaştırılan hallerde 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 83. maddesinde alacaklı borcun vade veya fiili ödeme tarihindeki rayice göre
Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Az yukarıda açıklandığı üzere asıl sözleşme Türk parası üzerinden yapılmış olup, ek protokolde 5 nolu hakedişten sonra yapılacak imalâtlarda sözleşme birim fiyatlarının aynı tarihteki dolar döviz kuruna bölünerek hesaplanacağı belirtilmiş ise de; ödemenin yabancı para cinsinden yapılacağına dair ek protokolde hüküm olmadığı gibi olsa dahi alacaklı vade ya da fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığını isteyebileceği ve davacı alacaklı faturada, dolar karşılığı olduğunu belirtmeksizin imalât bedelini fatura tarihindeki kur üzerinden Türk parasına çevirerek ve icra takibinde de Türk Lirası cinsinden talepte bulunmak suretiyle seçimlik hakkını Türk parası üzerinden kullanmıştır.
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren 2. bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla davacının 5 nolu hakedişten sonra düzenlenen faturalar toplamı üzerinden Türk parası olarak bulunacak miktar asıl alacak kabul edilip sözleşmenin 26/A-İ. maddesi gereğince fatura karşılığında 15 gün içinde ödeme yapılacağına dair düzenleme kararlaştırılan kesin vade niteliğinde olduğundan, buna göre her bir fatura için takip tarihine kadar, takipten önceki kısmi ödemelerin de 818 Sayılı BK’nın 84. maddesine göre öncelikle faizlerden mahsup edilerek işlemiş faiz hesabı ve bu suretle takip tarihi itibariyle istenebilecek asıl alacak ve işlemiş faiz tespit ettirilip, bulunacak bu miktardan takipten sonra yapılan kısmi ödemeler BK’nın 84. maddesi gereği işlemiş faiz ile icra masrafları ve vekâlet ücretinden mahsup edilmek suretiyle kalan asıl alacak ve işlemiş faiz hesaplattırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.231,00 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.