Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1915 E. 2014/2088 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1915
KARAR NO : 2014/2088
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Mahkemesi :Silivri 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :21.06.2012
Numarası :2009/696-2012/340

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığı iddia olunan iş bedeli alacağının tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 20.060,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptâli ile takibin devamına, fazla talebin ve icra inkâr tazminatının reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Davalı cevap dilekçesinde davacı ile herhangi bir akdî ilişkisi olmadığını, dava konusu damperli açık kasalı dorseyi 20.08.2007 tarihli dorse satış sözleşmesi ile dava dışı İ. Ş.’den satın aldığını, bedelini de ödediğini savunmuş, delil olarak 20.08.2007 tarihli dorse satış sözleşmesi ile 01.09.2007 tarihli tahsilat makbuzunu ibraz etmiştir.
Davalının delil olarak dayandığı 20.08.2007 tarihli dorse satış sözleşmesi incelendiğinde; sözleşmenin davalı şirket (alıcı) ile dava dışı İrfan Şekerci (satıcı) arasında düzenlendiği, sözleşmede satış bedelinin KDV dahil 20.060,00 TL olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin 4.060,00 TL’sinin nakden ödendiği, 16.000,00 TL’sine karşılık da TC İ. Bankası’na ait .. numaralı 31.08.2007 tarihli çekin verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bankaya müzekkere yazılarak çekin akıbeti araştırılmış, verilen cevabi yazıda çek bedelinin dava dışı son hamil H.B.’a ödendiği bildirilmiştir.
01.09.2007 tarihli tahsilat makbuzunun incelenmesinden ise; iş bedeline karşılık dava dışı İ. Ş. tarafından davacı şirkete toplam 20.060,00 TL bedelli sekiz adet bono verildiği anlaşılmaktadır. Bu bonolar davacı şirket tarafından tahsil için bankaya verilmiş, banka tarafından protesto edildikten sonra davacıya iade edilmiştir. İade sonrası davacı alacaklı 03.01.2008 tarihinde Beypazarı İcra Müdürlüğü’nün 2008/1 sayılı dosyası ile dava dışı borçlu İrfan Şekerci hakkında takibe geçerek iş bedeli karşılığı teslim alınan 15.10.2007 vade tarihli 2.560,00 TL bedelli bono bedelinin tahsilini istemiş, bu dosyadan tahsilat yapılamayınca davalı şirket adına düzenlediği faturaya dayanarak davalı şirket hakkında takibe geçmiştir.
Davacı, akdî ilişkinin davalı şirket ile kurulduğunu ve sözleşme konusu yarı römork damper kasayı davalı şirket çalışanı İ. Ş.’ye teslim ettiğini iddia etmiş ise de; davalı şirket, dava dışı İ. Ş.’nin şirket çalışanı olmadığını, aksine dava konusu dorseyi satın aldığı akidi olduğunu savunmuştur.
Dosya kapsamından; davacının akdî ilişkisinin davalı şirket ile olmayıp dava dışı İrfan Şekerci ile olduğu, dava dışı İ. Ş.nin davalı şirket çalışanı olmadığı, davalı şirketi temlise yetkisinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı şirket defterlerine kaydedilmiş olması nedeniyle akdî ilişkinin taraflar arasında kurulduğu kabul edilerek dava sonuçlandırılmış ise de, düzenlenen faturanın davalı şirket kayıtlarına alınması akdî ilişkinin davalı şirketle kurulduğunu göstermez. Dosya kapsamına göre akdî ilişkinin davacı ile dava dışı İ. Ş. arasında kurulduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğundan reddedilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.