Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1840 E. 2014/978 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1840
KARAR NO : 2014/978
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

Mahkemesi :Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :12.11.2012
Numarası :2011/321-2012/230

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat B..T..G..ile davalı vekili Avukat Ö..A..A..geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı taşeron (alacaklı), davalı yüklenici (borçlu) sıfatını taşımaktadır.
Davada, yanlar arasındaki 06.04.2009 tarihli “uzman ekip sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesinin 15.02.2010 tarihli fesih protokolü ile sona erdirildiği, fesih protokolünün 3. maddesinde fesih kesin hakediş bedeli olarak davacıya KDV dahil 250.000,00 TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, bu bedelin 200.000,00 TL’lik kısmının ödendiği, fesih protokolünün 3. maddesinde alacağın 50.000,00 TL’lik kısmının davacı taşeron işçilerinin alacaklarına karşılık 01.06.2010 tarihine kadar davalı yüklenici uhtesinde bekletileceğinin ve her koşulda bu tarihte ödeneceğinin kararlaştırıldığı, protokolün 6. maddesi uyarınca tüm evrakların 12.03.2010 tarihinde davalıya teslim edilmiş olmasına ve davalı tarafından davacının işçilerine yapılmış bir ödemenin de bulunmamasına rağmen davalının kalan 50.000,00 TL alacağı ödemediği, 07.06.2010 tarihinde davalı hakkında Ankara 30.İcra Müdürlüğü’nün 2010/12851 sayılı dosyası ile takibe geçilerek 50.000,00 TL asıl alacak ve 131.51 TL işlemiş faizden oluşan toplam 50.131,51 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalının haksız itirazı ile takibin durduğu iddia edilerek itirazın iptali ile takibin devamı ve %40 ‘dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsili, ayrıca fesih protokolünün 11. maddesi uyarınca 50.000,00 TL cezai şart alacağının tahsili istenmiştir.
Davalı cevabında, davacının fesih protokolünün 6. maddesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle protokolün 3. maddesine dayanarak takip konusu alacağın ödenmesini talep edemeyeceğini, protokolün 11. maddesi ihlal edilmediğinden cezai şart da istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dava, fesih protokolünün 3. maddesi uyarınca 50.000,00 TL tutarındaki ödemenin yapılabilmesi için davacının protokolün 6. maddesinde yazılı belgeleri davalıya teslim etmesi gerektiği, ödemenin yapılabilmesi için bu hususun ön koşul olduğu, davacı tarafından davalıya bir klasör evrakın teslim edildiğine dair belgede “evrakların kontrol edilmeden eksiklerin tamamlanması kaydıyla teslim alındığı” yazılı olduğundan bu belgenin teslimin kanıtı olamayacağı, davacı 6. maddede yazılı evrakları tam olarak teslim ettiğini kanıtlayamadığından 3. madde uyarınca ödenmesi gereken 50.000,00 TL bedelin ve 11. maddede belirtilen cezai şartın muaccel hale gelmediği gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2- Yanlar arasındaki uyuşmazlık, fesih protokolünün 3. maddesi gereğince 01.06.2010 tarihli 50.000,00 TL bedelli çekle yapılması gereken ödemenin protokolün 6. maddesinde sayılan belgelerin davalıya teslim edilmesi koşuluna bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmışsa teslimin kanıtlanıp kanıtlanmadığı, koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
Fesih protokolünün 6. maddesinde davacının 06.04.2009 tarihli sözleşme gereği bu işte çalıştırdığı işçilerin bordrolarını, tüm hak ve alacaklarını ödediklerine dair banka ödeme makbuzlarını, sosyal güvenlik kurumu tahakkuk, sigortalı hizmet listesi ve ödeme makbuzlarını, SGK işe giriş ve çıkış bildirgelerini, işten ayrılan personelin tazminat ödeme dekontlarını, SGK kapanış dilekçesi ve borçlu olmadığını gösterir yazıyı, KDV beyanname tahakkuk ve ödeme belgelerini KDV beyanına esas mizan dökümanı ile birlikte davalıya vereceği; protokolün 3. maddesinde, 6. madde gereği davacının davalıya vereceği belgelerde çalışan işçiler açısından eksiklik olasılığına karşı söz konusu ödemenin 50.000,00 TL’lik kısmını davalının Haziran 2010 tarihine kadar uhtesinde tutacağı, bu tarihe kadar başvuran işçilerin alacak taleplerini davacıya bildireceği, davacının 10 gün içinde yazılı cevap vererek başvuran kişinin işçisi olup olmadığını ve alacağı bulunup bulunmadığını belgeleriyle birlikte davalıya bildireceği, davalının da alacak talebinde bulunan işçilerin haklarını davacının beyanı doğrultusunda bu bedelden ödeyeceği, aksi halde bu kısmın Haziran 2010 tarihinde davacıya ödeneceği, 6. madde gereği davalının istediği evraklar davacı tarafından davalıya verildiğinde davalının 01.06.2010 tarihli 50.000,00 TL ‘lik çek düzenleyip davacıya vereceği, çekin verilme tarihine kadar davalı tarafından işçilere ödenmek zorunda kalınmış bir bedel varsa bu bedelin düşülerek kalan miktar kadar çek düzenleneceği, çekin verildiği tarihten 01.06.2010 tarihine kadar davalı herhangi bir ödeme yapmak zorunda kalırsa bu bedelin de çek bedelinden düşülerek kalanın ödeneceği; protokolün 7. maddesinde de Haziran 2010 tarihinden sonraki başvuruların davalıyı ilgilendirmeyeceği, davalının kendisine yapılan başvurularla ilgili olarak davacıyı bilgilendireceği, davacının bu sorunu başvuranla arasındaki hukuki ilişki içinde çözerek davalıya zarar gelmesine izin vermeyeceği kararlaştırılmıştır.
Mahkemece kabul edilenin aksine, fesih protokolünün yorumundan 3. madde uyarınca yapılacak 50.000,00 TL tutarındaki son dilim ödemenin 6. maddede sayılan belgelerin davalıya eksiksiz teslimi koşuluna bağlandığı sonucu çıkmamaktadır. Protokolün 3. maddesi ile alacağın 50.000,00 TL tutarındaki son kısmının ödemesi 01.06.2010 tarihine ertelenmiş, bu tarihe kadar davalıya, davacının üçüncü şahıslara olan borçlarını protokol koşullarında ödeme ve uhtesindeki alacaktan mahsup etme imkanı tanınmıştır. Bilirkişilerce düzenlenen 17.09.2010 tarihli raporda da aynı sonuca ulaşılmış, 6. maddeye göre teslimi gereken belgelerin, 3. maddeye göre yapılacak ödeme için ön koşul olmadığı bildirilmiştir. Kaldıki, davacı tarafından ibraz edilen ek-5 nolu belgeden protokolün 6. maddesinde sayılan evrakların klasör halinde davalıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça teslim belgesine “evraklar kontrol edilmeden alındı, eksiklerin tamamlanması kaydı ile” şeklinde şerh konulmuş ise de, evrakların kontrolünden sonra eksiklerin neler olduğu açıklanmak ve tamamlanması istenmek suretiyle davacının temerrüde düşürüldüğüne dair bir ihtara da dosyada rastlanmamıştır.
Asıl iş sahibi dava dışı Milli Savunma Bakanlığı Erzurum İnşaat Emlak Bölge Başkanlığının 20.12.2012 günlü cevabi yazılarında, sözleşme konusu Erzurum Hava Meydan Komutanlığı Kanalizasyon Hattı Onarım İnşaatı işinin 19.03.2010 tarihi itibariyle tamamlanarak genel hükümlere göre davalının kesin hesabının kesildiği; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Erzurum Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 05.04.2012 günlü cevabi yazılarında da, davacıya ait sözleşme konusu 1026486.25 nolu iş yerinin 10.03.2009 tarihinde kanun kapsamına alınıp 15.07.2010 tarihinde kanun kapsamından çıkarıldığı, davacının prim borcunun bulunmadığı bildirilmiştir.
Teslim belgesi ve cevabi yazılar gözetildiğinde, protokolün 6. maddesindeki gereklerin yerine getirilmediği ve 3. maddesindeki ödeme koşullarının gerçekleşmediği kabul edilemez.
Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, düzenlenen 17.09.2010 tarihli raporda 15.02.2010 tarihli fesih protokolüne göre davacının 250.000,00 TL alacaklı bulunduğu, protokol tarihinden sonra davacıya yapılan 200.000,00 TL’lik ödeme ile davacı nam ve hesabına SGK’ya yapılan 2.907,65 TL prim ödemesi mahsup edildiğinde davacının bakiye 47.092,35 TL alacaklı bulunduğu, bu miktar alacağın 01.06.2010 vade tarihi ile 07.06.2010 takip tarihi arasındaki 6 günlük faizinin de 123,85 TL olduğu bildirilmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; bilirkişi raporunda belirtilen 47.092,35 TL asıl alacak ve 123,85 TL işlemiş faiz alacağı yönünden davayı kısmen kabul etmek, alacak likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı ile sözleşmenin 11. maddesine dayalı cezai şart alacağını reddetmekten ibarettir. Mahkemece, protokolün 6. maddesindeki yükümlülüklerin yerine getirilmediğinden bahisle davanın tamamen reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.