Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1797 E. 2014/1812 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1797
KARAR NO : 2014/1812
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

Mahkemesi :İstanbul 42. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :19.11.2012
Numarası :2011/211-2012/270

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, hakediş ödemelerinden yapılan vergi tevkifatlarının iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi idare vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinde, damga vergisinin mükellefinin, kâğıtları imza edenler olduğu, resmî dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisinin kişilerce ödeneceği açıklandıktan sonra, 8. maddesinde; bu Kanunun uygulanmasında il özel idarelerinin resmî daire olarak kabul edildiği vurgulanmıştır. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun 83. maddesi uyarınca, İl Özel İdareleri ilköğretim okulu inşaatı yapım işlerinden doğan giderler bakımından harçtan muaf ise de, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca davalı iş sahibi İl Özel İdaresi ile davacı yüklenici şirket arasında düzenlenen hakedişler nedeniyle ödenecek damga vergisinin yüklenici şirket tarafından ödeneceği açıktır. İdarenin harçtan muaf olması yüklenici şirketi harçtan muaf hale getirmez. Hal böyle olunca, davacının damga vergisi kesintisinin iadesi isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Gelir vergisi tevkifatlarına gelince; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca aynı Kanunun 42. maddesi kapsamında kalan ve birden fazla yıla sirayet eden inşaat işleri kapsamında düzenlenen hakedişlerden tevkifat yapılacağı ve bu tevkifatların yüklenici tarafından gelir vergisi beyannamesinde mahsup edileceği ifade edilmiştir. Somut olayda, işin fiili olarak yıllara sâri olduğu kuşkusuzdur. İş yıllara sâri olsun ya da olmasın yüklenici, gelir vergisini ödemek zorundadır. İdarece yapılan kesinti, stopaj niteliğinde olup, verginin tarh ve tahakkukundan farklı olarak bir vergi tahsilat yöntemidir. Bu durumda, yapılan kesintilerin yüklenici tarafından vergi dairesine verilen beyannameler gereği yüklenicinin vergi sorumluluğundan mahsup edilip edilmediği belirlenmelidir. Bu tespit yapılmadan hakediş ödemelerinden yapılan gelir vergisi tevkifatının yükleniciye iadesine karar verilmesi halinde, yüklenici hem bu kesintileri gelir vergisi sorumluluğundan mahsup etmiş, hem de mahkeme kararının uygulanmasını sağlayarak sorumlu olup ödediği gelir vergisini iade almış olacaktır. Mahkemece, bu yönde bir inceleme yapılmadığı açık olup, hüküm eksik incelemeye dayalıdır.
Diğer taraftan, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nun 83. maddesi uyarınca, İl Özel İdareleri ilköğretim okulu yapım işlerinden dolayı her türlü harçtan muaf olduğu halde, anılan davalı aleyhine harca hükmedilmesi de kabul şekli bakımından doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş; yüklenicinin gelir vergisi tevkifatını beyannamelerde belirtmek suretiyle gelir vergisi sorumluluğundan mahsup edip etmediğini belirlemek, mahsup edildiğinin anlaşılması halinde gelir vergisi stopajının iadesi isteminin reddine, mahsup edilmediğinin anlaşılması halinde stopajın iadesine; damga vergisi tevkifatlarının iadesi isteminin de reddine karar vermekten ibarettir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı iş sahibi idare yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.