Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1437 E. 2013/4005 K. 20.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1437
KARAR NO : 2013/4005
KARAR TARİHİ : 20.06.2013

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat G.. E.. ile davalılar vekili Avukat A.. G..geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş ,dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup; sözleşme konusu işin nama ifa yoluyla yapılmasına izin verilmesine, gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işler bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, 10.000,00 TL gecikme tazminatının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalılardan SS. G.. T.. Konut Yapı Koop. arasında 01.10.1996 tarihli adi yazılı şekilde sözleşme yapılmıştır. Davacı arsa sahibi; davalı kooperatif ise yüklenicidir. Diğer davalılar da sözleşmeyi garanti eden sıfatıyla imzalamışlardır. Ancak, davacı kooperatif tarafından, bu davanın davalıları hakkında Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yanlar arasındaki 01.10.1996 tarihli sözleşmeye dayalı olarak açılan davada; sözleşme gereğince davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümlerin “tesliminde” davalıların temerrütlerinin gerçekleşmiş olduğu iddiasıyla, gecikme tazminatının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalıların vâki itirazlarının iptaline karar verilmesi istenmiş ve mahkemece verilen 2008/134 Esas ve 2010/383 sayılı kararla itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmiş ve verilen karar, Dairemizin 2010/6987 Esas ve 2012/506 Karar sayılı ilâmıyla, davaya dayanak alınan yanlar arasındaki sözleşmenin, “geçersiz” olduğu gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmesi gerektiğinin kabulüyle karar bozulmuş ve ayrıca Dairemizin 07.02.2013 tarih, 2012/3004 Esas ve 2013/847 Karar sayılı ilâmıyla da davacı kooperatifin karar düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, gecikme tazminatı; eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili ve nama ifa talepleri hakkında karar verilmesi istemlerinin kabul edilebilmesi için, yanlar arasında somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 213, Türk Medeni Kanunu’nun 706, Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddeleri uyarınca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, kural olarak “zorunlu şekil” koşuluna uygun olarak yapılması zorunludur. Ancak, bazı ayrık hallerde resmi şekle uygun olarak yapılmamış olduğu halde, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, taraflarını bağlayıcı olduğu kabul edilebilir. O halde, eldeki davanın dinlenebilir olabilmesi için yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ya resmi şekilde yapılması ya da sözleşmenin tarafları bağlayıcı nitelikte olması gerekmektedir. Buna göre Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan sözü edilen davanın Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda reddine karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi durumunda bu davanın da reddi gerekecektir. Açıklanan bu sebeplerle, Konya 1. Asyile Ticaret Mahkemesi’ne açılan davada verilecek kararın, bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğu açıktır. O halde, mahkemece sözü edilen Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki davanın “ön mesele” sayılmasına ve Dairemizin az yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma ilâmı gereğince, davanın reddine karar verilmesi ve verilecek kararın kesinleşmesi durumunda bu davanın da reddine karar verilmesi; aksi durumda ise, varılacak yargılama sonucuna göre uyuşmazlığın çözüme bağlanması gerekecektir.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak birbirlerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.