Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1158 E. 2014/1220 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1158
KARAR NO : 2014/1220
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

Mahkemesi :Eskişehir 3. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :20.11.2012
Numarası :2012/414-434

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan 27.11.2008 tarihli “SÖZLEŞME” başlıklı adi yazılı sözleşmeye göre; taşeronun E.. B.. ile M..K..B..’dan oluşan adi ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Adî ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından icra takibinin adî ortaklığı oluşturan tüm ortaklar tarafından yapılması ve davanın da tüm ortaklar tarafından açılması gerekir. Zira, ortaklar davada mecburi dava arkadaşı durumundadırlar. Birlikte icra takibi yapılmadığı yada dava açılmadığı taktirde, diğer ortakdan muvafakat alınması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun bir icra takibi yapıldığından ve dava açıldığından söz edilemez (HGK.’nun 17.01.1990 gün 13-457 Esas, 2 Karar sayılı kararı).
Öte yandan, husumet mahkemece re’sen dikkate alınması gereken bir konu olup, taraflarca ileri sürülmese dahi, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir.
Mahkemece davacının tek başına icra takibi yapamayacağı ve bu davayı açamayacağı dikkate alınarak, diğer adi ortak M…K..B…’un davacı tarafından yapılan icra takibine ve açılan bu davaya muvafakatının bulunduğuna dair muvafakatnamenin sunulması için davacıya uygun bir süre verilmeli, verilen bu süre içersinde muvafakatname sunulursa işin esası hakkında hüküm kurulmalı, sunulmadığı taktirde ise, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.