Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1140 E. 2014/2454 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1140
KARAR NO : 2014/2454
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Mahkemesi :Ereğli/Konya Sulh Hukuk Hakimliği
Tarihi :20.11.2012
Numarası :2010/392-2012/1100

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı alacaklı (yüklenici), davalı borçlu (iş sahibi) dir.
Davada, bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine takip borçlusu Okul Aile Birliği tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istenmiştir.
Davalı Okul Aile Birliği cevabında; Okul Aile Birliği’nin tüzelkişiliği olmadığını, inşaatı yaptıranın ve denetleyenin Milli Eğitim Bakanlığı ile İl Özel İdaresi olduğunu, bu nedenle husumetin Milli Eğitim Bakanlığı veya Valilik makamına yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın öncelikle husumet yönünden reddini istemiş, esasa ilişkin olarak da davacının sözleşme konusu işleri tamamlamayıp eksik bıraktığını, yapılan işe göre eksik ödeme değil aksine fazla ödeme bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece; Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre Okul Aile Birliklerine tüzel kişilik tanınmamakla birlikte, kanun uyarınca çıkartılan yönetmeliğin Okul Aile Birliklerine özel hukuk alanında sözleşme yapma yetkisi verdiği, Okul Aile Birliklerince yapılan sözleşmeler nedeniyle çıkan uyuşmazlıklarda Okul Aile Birliklerinin taraf sıfatının bulunduğu kabul edilerek husumet itirazı reddedilip işin esası incelenmiş, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava kabul edilerek 5.001,16 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar, davalı Okul Aile Birliği tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, icra takibi borçlu sıfatıyla Okul Aile Birliği’ne karşı yapılmış, itirazın iptali davası da Okul Aile Birliği hasım gösterilerek açılmıştır. Okul Aile Birlikleri, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 16. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 09.02.2012 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Okul Aile Birliği Yönetmeliği hükümlerine göre kurulmuşlardır. Kanun ve yönetmelik hükümleri ile okul aile birliklerine kamu tüzel kişiliği statüsü tanınmamış, ancak belli konularda görev ve yetkiler verilmiştir. Okulun ihtiyaçlarını karşılamak için mal ve hizmet satın almak, bu hususta sözleşmeler yapmak da birliğin görev ve yetkileri arasındadır (Yönetmelik md. 6/d). Okul
Aile Birliklerinin tüzel kişiliği bulunmadığından, bu birliklerin kanuni temsilcisi Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Bu nedenle Okul Aile Birliğinin taraf olduğu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda husumetin tüzel kişiliği bulunmayan Okul Aile Birliğine değil, birliğin kanuni temsilcisi olan Milli Eğitim Bakanlığı’na yöneltilmesi gerekir. Davada, husumetin Milli Eğitim Bakanlığı yerine Okul Aile Birliği’ne yöneltilmesi temsilcide yanılmadır. Diğer yandan bir davanın itirazın iptâli davası olarak nitelendirilebilmesi ve davaya itirazın iptali davası olarak devam edilebilmesi için, borçlu davalı (gerçek temsilci) hakkında geçerli bir icra takibinin bulunması ön koşuldur. Temsilcide yanılma sonucu icra takibi tüzel kişiliği bulunan gerçek temsilciye karşı değil de, gerçek temsilcinin tüzel kişiliği bulunmayan birimine karşı yapılmışsa, ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından açılan dava “itirazın iptâli davası” olarak nitelendirilemez ve davaya itirazın iptâli davası olarak bakılamaz. Açılan davanın başlangıcından itibaren “alacak davası” olduğunun kabulü gerekir.
O halde mahkemece yapılacak iş, davacıya mehil verilerek temsilcideki yanılmayla ilgili dava dilekçesinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını, husumetin gerçek temsilci Milli Eğitim Bakanlığı’na yöneltilmesini, dava dilekçesi ve eklerini Milli Eğitim Bakanlığı’na tebliğ ederek taraf teşkilini sağlamak, gerçek temsilci Milli Eğitim Bakanlığı hakkında yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından açılan davayı “alacak davası” olarak nitelendirerek bildirilen delilleri toplamak ve sonucuna uygun karar vermek olmalıdır.
Mahkemece, temsilcideki hatanın giderilmesi ve taraf teşkili sağlanmadan, tüzel kişiliği bulunmayan Okul Aile Birliği’nin taraf ve dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kabulü ile, kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, Ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.