Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1139 E. 2014/2696 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1139
KARAR NO : 2014/2696
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

Mahkemesi :Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :25.09.2012
Numarası :2009/189-2012/802

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı T.. S.. Genel Başkanlığı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davacı taşeron, davalılardan O.. Of Müteahhitlik ve Mühendislik Turizm Tic. AŞ. yüklenici, T.. S.. Genel Başkanlığı da iş sahibidir.
Davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 296.719,00 TL bakiye iş bedeli alacağından şimdilik 20.000,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili istenmiş, 29.04.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle talep 276.719,00 TL artırılarak 296.719,00 TL’ye çıkarılmış ve alacağa 2007/237 D. iş sayılı dosyaya sunulan bilirkişi raporunun davalılara tebliğ edildiği tarihten itibaren en yüksek reeskont faizi işletilmesi istenmiştir. Mahkemece ıslahta dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, 69.842,28 TL alacağın 29.04.2010 ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine dair verilen karar, davalı T.. S.. Genel Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı T.. S.. Genel Başkanlığı vekili davaya cevabında, dava konusu yapım işini anahtar teslim götürü bedel esasıyla davalı O…..AŞ.’ye verdiklerini, davacının diğer davalı O…AŞ.’nin taşeronu olup, davacı ile aralarında doğrudan bir akdi ilişki bulunmadığını savunarak husumet yönünden davanın reddini istemiştir.
Davacı dava dilekçesinde, akdi ilişkinin davacı ile davalı O….AŞ. arasında kurulduğunu ikrar ve kabul etmiş, ancak davalı T.. S.. Genel Başkanlığı’nın inşaatın sahibi olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olduğunu iddia etmiştir.
Dosya kapsamından, davacı taşeronun akdi ilişkisinin davalı yüklenici O….AŞ. ile olduğu, davalı yüklenici O…..AŞ.’nin akdi ilişkisinin de diğer davalı iş sahibi Tes-İs Sendikası Başkanlığı ile olduğu, davacı taşaron ile davalı iş sahibi T.. S.. Genel Başkanlığı arasında doğrudan bir akdi ilişkinin bulunmadığı anlaşılmakta olup, esasen bu hususta taraflar arasında bir çekişme bulunmamaktadır..
Davacı ile kararı temyiz eden davalı T.. S.. Genel Başkanlığı arasındaki çekişme, davalı iş sahibi T.. S.. Genel Başkanlığı’nın, aralarında akdi ilişki bulunmayan davacıya karşı, inşaatın maliki olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Sebepsiz iktisap doğrudan yasaya dayanır. Sebepsiz iktisaptan söz edilebilmesi için, iktisabın, yasadan ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakka dayalı olmaksızın zarar görenin mamelekine haksız tecavüz edilmesi suretiyle meydana gelmesi gerekir. Somut olayda, davalı T.. S.. Başkanlığının iktisabı, diğer davalı O….AŞ ile yaptığı sözleşmeye dayalı olduğundan haksız ve sebepsiz sayılamaz. Nispilik ilkesi gereği sözleşmeler ancak akitleri arasında hak ve borç doğuracağından davacının akidi olmayan davalı T.. S.. Genel Başkanlığı’na yönelik davasının husumetten reddi gerekirken, yasal olmayan nedenlerle davalı T.. S.. Genel Başkanlığı hakkındaki davanın da kabulü doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı T.. S.. Genel Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı T.. S.. Genel Başkanlığı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı T.. S.. Genel Başkanlığı’na geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.