Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2013/1070 E. 2014/1362 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1070
KARAR NO : 2014/1362
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Mahkemesi :İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :01.10.2012
Numarası :2011/324-2012/200

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, %40 icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında fason pantolon dikimine ilişkin 22.12.2010 tarihli sözleşmenin olduğu ihtilâfsızdır. Sözleşmede kesin teslim tarihi 14.01.2011 olarak kararlaştırılmış ve sözleşme hükümleri başlıklı 3. maddesinin onaltıncı paragrafında fason dikim üretiminde firenin kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.
Davacının bakiye 18.323,31 TL alacağının olduğu davalının da kabulünde olmakla beraber, davalı iş sahibi geç teslim, ayıplı ifa ve davacı tarafından ayıplı dikimi yapılan bir kısım pantolonların tamiri için dava dışı 3. kişiye yapılan ödemeye ilişkin reklamasyon faturalarının mahsubuyla bakiye 15.351,69 TL’nin davacıya ödendiğini belirterek borcunun kalmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılamayla, gecikmeye dayalı reklamasyon faturası bedeli kabul edilerek, davacı yüklenici alacağından mahsup edilmiş; tamir için kesilen reklamasyon faturasını, sözleşme gereği tamirin öncelikle davacıdan talep edilmesi gerekirken bu hükme riayet edilmemesi nedeniyle, ayıplı olduğu iddia edilen reklamasyon faturasını ise konfeksiyon üretiminde kabul edilen %2 fire oranında kaldığından bahisle red etmiştir. Yukarıda açıklanan sözleşmenin 3. maddesinde düzenlendiği üzere dikim üretiminde firenin kabul edilmeyeceği taraflarca kararlaştırılmış olmakla bu hükmün tarafları bağlayacağının kabulü gereklidir. Davalı iş sahibince 181 adet pantolonun dikiminde ayıp olduğundan bahisle 16.02.2011 tarihli 6.443,84 TL bedelli reklamasyon faturası kesilmiş ise de, mahkemece hükme esas alınan 04.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafından sadece 15 adet pantolonun incelenmek üzere sunulabildiği, ayıplı olduğu anlaşılan 15 adet pantolon nedeniyle davalının zararının 320,41 TL olduğu belirtilmiştir.
Bu tespitler ışığında sözleşmenin 3. maddesindeki düzenleme ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak, davacı yüklenici bakiye alacağından 320,41 TL’nin de mahsubu gerekirken yazılı gerekçeyle, bu talebin tümden reddi ile davada hükmedilen miktar yapılan yargılama sonucu belirlendiğinden alacak likit olmadığı gibi itirazında da tamamen haksız olmadığı halde aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi de hatalı olmuş kararın bu noktalardan davalı yararına bozulması gerekmiştir.
Öte yandan davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı yüklenici tarafından dava değeri 18.323, 31 TL olarak gösterilmiş, mahkemece 7.033,31 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12/1. maddesindeki düzenleme ve yollamayla tarifenin 3. kısmına göre red edilen miktar üzerinden 1.354,80 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 3.180,59 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi de kabule göre hatalı olduğundan bu noktadan da davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.