Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2012/7257 E. 2014/921 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7257
KARAR NO : 2014/921
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Mahkemesi :İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :26.04.2012
Numarası :2011/25-2012/115

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı birleşen dosyada davacı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava Beylerbeyi-K..-A..T.. İnşaatı sözleşmesinde kazı yönteminin değiştirilmesi nedeniyle fiyat farkı alacağının ve bu nedenle katsayı uygulamasından kaynaklanan alacağın, sözleşmenin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybının tahsiline, birleşen 2008/750 Esas numaralı dava iş sahibi İSKİ tarafından fesih sonucu uğranılan menfi zararın, bu davaya karşı yüklenici tarafından açılan karşı dava, teminat mektubu bedelinden şimdilik 10.000,00 TL ile 24 nolu hakedişten şimdilik 5.000,00 TL imalât bedelinin, birleşen 2011/94 esas sayılı dava ise, sözleşme nedeniyle yapılan masrafların, fiyat farkı alacağının, kâr kaybından kalan ile teminat mektubu bedelinin, 24 nolu hakedişten dava edilmeyen alacağın tahsiline karar verilmesi istemleriyle açılmıştır.
Mahkemece asıl davanın ıslah olunan miktar üzerinden kabulüne, birleşen 2008/750 sayılı davanın reddine, karşı davanın kabulüne, birleşen 2011/94 sayılı davada 272.786,21 TL fiyat farkı, 609.871,16 TL masraf karşılığı, 313.085,41 TL makine söküm ve montaj masrafı, 667.030,95 TL kâr kaybı, 705.995,00 TL teminat mektubu bedeli, 80.610,00 TL 24 nolu hakediş bakiyesi alacağının kabulüne, fazla istemin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı ve birleşen dosyada davacı İSKİ vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 27.03.2003 tarihli sözleşmeden kaynaklanmıştır. Davacılar A.. A.. ile A..Y..Taah.A.Ş. O..Girişimi ile İSKİ arasında imzalanan bu sözleşmede B..-K..-A..Tüneli İnşaatı yapımı kararlaştırılmış, sözleşme dökümanları 4. maddede sayılmıştır. Sözleşme Cilt I’de düzenlenen İdari Şartnamenin 37. maddesinde sözleşmenin taraflarca noter huzurunda imzalanmasıyla yürürlüğe gireceği, sözleşme şartlarının 32.1 maddesinde yer tesliminden itibaren 21 gün içinde işe başlanacağı; 33.1 maddesinde de tüm işlerin 30 ayda tamamlanacağı kabul edilmiştir. Yükleniciye 25.04.2003 tarihinde yer teslimi yapılmış, 16.05.2003 tarihinde işe başlama tutanağı düzenlenmiştir. Bu tarihe 30 aylık yapım süresi eklendiğinde teslim tarihi 16.11.2005 olmaktadır. İş sahibince yapılan tespitte ve 20.12.2005 tarihinde mahkemece yaptırılan tespitte alınan bilirkişi raporuna göre, imalâtın %45,46 oranında gerçekleştiği, iş programına uymadığı için gecikmede yüklenicinin kusurlu olduğu belirtilmiştir. İş sahibi idarece çeşitli tarihlerde işe hız verilmesi konusunda yüklenicinin uyarılmasına karşın imalât yüklenici tarafından istenilen seviyeye getirilemediğinden ve sözleşme süreside sona erdiğinden davalı iş sahibi İSKİ tarafından 14.02.2006 tarihli olur ile sözleşmenin feshine karar verilmiş, 16.02.2006 tarihinde yükleniciye fesih ihbarında bulunulmuştur. Yüklenici, iş sahibi İSKİ’nin konvansiyonel kazı yerine makineyle kazı yapılmasını istemesi ve buna karşılık fiyat farkı uygulamamış olması nedeniyle fesihte kusurlu olduğunu iddia etmiştir. Davalı iş sahibi ise, bu hususta değişiklik yapılmadığından fiyat farkı gerekmediğini, sözleşme eki teknik şartnamede yöntem açıkça belirtildiğinden kusurlu bulunmadıklarını savunmuştur. Gerçekten sözleşmenin 11. ciltte yer alan Teknik Şartnamesi’ndeki “Tünel ve Şaft” açma başlıklı A. 26. maddesinde, yöntem raporunun hazırlanma biçimi ayrıntılı biçimde gösterilmiş, aynı maddenin devamında yer alan A. 26.1.2 maddesinde ise yüklenici tarafından ayrıntılı olarak iş sahibine sunulacağı hükmüne yer verilmiştir. Nitekim bu maddeye dayanılarak yüklenici tarafından hazırlanan “Yöntem raporunda, ana tünel inşaatının TBM makinesi ile kazısına başlanacağı, makine siparişinin de Ocak 2004 ayında yapılacağı ve bu makineyle tünel kazısının gerçekleşeceği açıklanmış, yöntem raporu, 26.12.2003 tarihli yüklenici yazısı ekinde İSKİ’ye sunulmuştur.
Yine Cilt 11’de yer alan teknik şartnamenin A.26.5.2. maddesinde düzenlenen “Şaft ve Tünel” kazıları başlıklı maddede aynen; “Tüneller doğru hizada ve katta ya tünel açma makinesi kullanılarak, ya da konvansiyonel yöntemlerle açılacaktır. Tünel kesitinin şekli, uygulanan tünel açma yöntemine bağlı olacaktır.” denildiği gibi maddenin devamında, yüklenicinin işlerinin ilerleme sırasında zemin şartlarına bağlı olarak kullanılan kazma, iksa ve tünel kaplaması yöntemlerini değiştirebileceği, böyle bir onayın kabul olmasının işverene ek mali külfet getirmeyeceği açık seçik kabul edilmiştir. Yine aynı teknik şartnamenin B.1.3.4.2. “Tünel İnşaatı” başlıklı maddesinde yüklenicinin inşaat yöntemi için şartname dışında alternatif metodlar önerebileceği, işin sözleşmeye uygun biçimde süresinde tamamlanabilmesinin sorumluluğunun yükleniciye ait olacağı, yüklenici tarafından ileri sürülen tüm alternatif metod önerilerinin işverene hiçbir maliyete yol açmayacağı belirtilmiştir. Görülüyor ki açıklanan tüm bu hükümlerle yüklenicinin sözleşmeyi amacına ve tekniğine uygun biçimde süresinde tamamlayabilmek için tünel açma yöntemini belirlemede yetkili olduğu, bu yöntemlerin de iş sahibine ilave maliyet yükleyemeyeceği kabul edilerek sözleşme imzalanmıştır. Hâl böyle olunca yüklenicinin ilave makineli kazı yapıldığından bahisle fiyat farkı istemi yerinde
O halde mahkemesince yapılması gereken iş, yüklenicinin fiyat farkı ve kâr kaybı, makinenin söküm bedeliyle, yapılan masraflara ilişkin alacak istemlerinin tümüyle reddine; 24 nolu hakedişten kaynaklanan alacağı ile teminat mektubu bedeline ilişkin alacağının ise, sözleşmenin Cilt I’de yer alan İdari Şartnamenin 43.3 maddesince tasfiye kesin hesabının çıkartılıp çıkartılmadığının idaresinden sorularak sonucuna göre değerlendirildikten sonra yüklenicinin idareye borcu var ise reddine, iş sahibi İSKİ’nin ise birleşen davadaki menfi zarar istemi de, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 106 ve 108. maddeleri hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra davacının teklifine en yakın teklif ile kalan işin makul sürede yeniden sözleşmeye bağlanan bedeli arasındaki fark menfi zarar olarak hüküm altına alınmalıdır (HGK.17.01.1990 gün ve 1989/13-392-1 Karar).
Bu hususlar üzerinde durulmadan ve hukuki değerlendirmede bilirkişi raporları ile bağlı kalınarak yazılı gerekçeyle hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davalı ve birleşen davada İSKİ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İSKİ yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı birleşen dosyada davacı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.