Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2012/5483 E. 2013/4240 K. 27.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/5483
KARAR NO : 2013/4240
KARAR TARİHİ : 27.06.2013

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, rücu yoluyla maddi tazminatın tahsili istemiyle açılmış; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 06.12.2008 tarihli ve “sözleşme” başlıklı adi yazılı sözleşme yapılmıştır. Bu sözleşme, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı şirket yüklenici; davalı şirket ise alt yüklenicidir. İşin konusu sözleşmenin 1. maddesinde açıklanmış olup; 4500 takım 7 raflı çelik raf imalâtı ve montajı işinin yapımını davalı alt yüklenici, sözleşmedeki koşullarla yüklenmiştir. Yanlar arasındaki sözleşmenin konusu olan işin yapımı, esasen davacı yüklenici ile dava dışı Sayıştay Başkanlığı arasında yapılan 14.11.2008 tarihli sözleşme gereğince davacı tarafından yüklenilmiştir.
Yanlar arasındaki sözleşmenin 2. maddesi hükmü “D.İ..T..Nakliye Ticaret Ltd. Şti. tarafından montaj mahallinin hazır olduğunun yazılı olarak bildirilmesini takiben 20 (yirmi) günlük montaj süresi de dikkate alınarak montajlı olarak teslim edilecektir.” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin bu hükmüne göre yüklenici davacının yazılı bildirimini takip eden 20 günlük süre içinde alt yüklenici davalının sözleşme konusu işin montajı yapılması gereken yere montajının tamamlanmış olması gerekir. İşin gecikmesi halinde ise, dava dışı iş sahibi ile davacı yüklenici arasında yapılan sözleşmenin eki olan idari şartnamenin 53.1. maddesi hükmünde kararlaştırılmış olduğu üzere; gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin onbinde altı oranındaki gecikme cezasının, iş sahibince yüklenici davacıya uygulanması ve ceza koşulunun uygulanmasında davalı alt yüklenicinin kusurunun bulunması durumunda davalıya yansıtılacağı yanlar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi hükmünde kararlaştırılmıştır. Ancak; sözü edilen ceza koşulu, 818 sayılı Kanun’un 158/2. maddesi hükmü gereğince “ifaya ekli ceza” koşulu niteliğindedir. Yanlar arasındaki sözleşmede aksine bir düzenleme olmadığından ve sözleşme konusu iş, davacı yüklenici tarafından hiçbir önkoşul ileri sürmeksizin teslim edilen iş kabul edilmiş bulunduğundan; davacı, davalı alt yükleniciden ifaya ekli ceza koşulunun tahsilini isteyemez. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeden, yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş davacının ceza koşulunu isteme hakkı düşmüş bulunduğundan davanın tümden reddine karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.