Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2012/539 E. 2012/1853 K. 22.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/539
KARAR NO : 2012/1853
KARAR TARİHİ : 22.03.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, itirazın iptâli, icra takibinin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İcra takibinin ve davanın dayanağını 14.10.2008 tarihli “Sözleşmedir” başlıklı belge oluşturmaktadır. Bu belgede…’nin …’tan olan alacağı 15.450,00 TL olarak gösterilmiştir…. tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/196 Esas sayılı dosyasıyla 14.10.2008 tarihli belgeye dayanılarak alacak davası açılmışsa da; dava takip edilmediğinden HUMK’nın 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosyada bulunan veraset belgesinden…’nin 08.08.2010 tarihinde vefat ettiği, mirasçı olarak davacı … dışında 5 çocuğunun daha kaldığı belirlenmiştir.
Musa Yeniçeri’nin oğlu olan … 14.10.2008 tarihli “sözleşmedir” başlıklı belgeye dayanarak 06.10.2010 tarihinde icra takibi başlatmış, davalı …’un itirazı sonucu icra takibinin durması nedeniyle de bu davayı açmıştır.
Dosyadaki tüm belgeler ve getirtilen dosyalar değerlendirildiğinde, bu alacağın…’ye ait olduğu sonucuna varılmaktadır….’nin 08.08.2010 tarihinde ölümü üzerine mirası 6 çocuğuna kalmış olup, iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerlidir. Bu durumda davacı …’nin tek başına icra takibi yapması ve dava açması mümkün değildir. İcra takibi … tarafından yapılıp dava da onun tarafından açıldığına göre,…’nin diğer beş çocuğunun icra takibine ve davaya muvakatlarının sağlanması, bu mümkün olmadığı takdirde terekesine temsilci tayin ettirilmesi için davacıya süre verilmesi, davanın bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra sonuçlandırılması, diğer mirasçılarının muvafakatlarının sağlanamaması ve terekeye temsilci tayini yoluna gidilmemesi durumda ise davacı bu davayı tek başına yürütemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm oluşturulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı …’un diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.