Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2012/4877 E. 2012/7821 K. 13.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4877
KARAR NO : 2012/7821
KARAR TARİHİ : 13.12.2012

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, uğranılan zararın tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Açılmış olan bir davada vekâlet ücretine hükmedilebilmesi için tarafın yargılama sırasında vekille temsil edilmiş olması zorunludur. Davacı tarafından açılan alacak davasının tümden reddine karar verilmiş ve davalı yararına 67.599,63 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Oysa, dava şirket aleyhine açılmış olmasına karşın, dosyaya sunulan 08.01.2010 günlü vekâletname davada taraf olmayan … tarafından verilmiştir. Davalı şirket ise mahkeme kararının Dairemiz tarafından geri çevrilmesinden sonra 04.02.2011 tarihinde Avukatlar … ve …’ya vekâletname vermiş olup, yargılama sırasında alınmış bir vekâletname dosyaya sunulmamıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 66. maddesi uyarınca, vekâletnamenin esas hakkında hüküm kuruluncaya kadar mahkemeye sunulmuş olması zorunludur. Bu sebeple; davalı şirketin yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirmediği anlaşıldığından, davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekirken bu yönde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Ne var ki;
düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı yararına hesaplanan 67.599,63 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin hükümden çıkartılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davacı yararına duruşma vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.