YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4800
KARAR NO : 2013/4098
KARAR TARİHİ : 24.06.2013
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davalı yüklenici tarafından yapılan sulama sisteminin akde uygun olarak yapılmaması sebebiyle zarara uğradığını belirterek akde uygun olarak değiştirilip kurulumunun sağlanmasına, ürün kaybı vs zararlarına karşılık olarak şimdilik 12.393,16 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece dava kısmen kabul edilerek damlama sulama sisteminin davalı tarafından çalışılır hale getirilerek davacıya teslimine, 2.103,96 TL tazminatın da davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğu ihtilâfsız olup davalı tarafından davacı adına 07.05.2008 tarihli 12.240,38 TL’lık faturanın düzenlendiği, aynı tarihli teslim tutanağında ise sistemin montajının yapılarak çalışır vaziyette teslim edildiğinin belirtilerek tutanağın taraflarca imzalandığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında mahallinde keşif yapılarak alınan 13.11.2009 tarihli bilirkişi raporunda sistemin çalışmadığı, barajdan direkt su alınması suretiyle damlama sulama sisteminin çalıştırılamayacağı belirtilmiş, 13.12.2011 tarihli ikinci bilirkişi raporunda da sistemin çalıştığı, ancak yanlış uygulamalar nedeni ile sulama sisteminde sakıncalar oluştuğu belirtilmiştir.
Uyuşmazlık konusu sözleşme, karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmesi olduğundan yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de bedeli ödemekle yükümlüdür. İmalatın tesliminin yapılmış olması ve açık ayıplarda 818 Sayılı BK’nun 359. ile 362. maddesinde tanımlanan sürelerde ayıp ihbarının yapılmış olması halinde Borçlar Kanunun 360. maddesi hükmünce yapılan şeyler iş sahibinin kullanamayacağı ve nisfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı olursa iş sahibi o şeyi kabulden ve iş bedelini ödemekten kaçınabilir. Şayet, işin kusuru yukarı derecede önemi haiz değilse bu durumda işin kıymetindeki noksan oranında bedelin tenzilini ya da ayıbın giderilmesi bedeli ile yüklenicinin kusuru bulunması durumunda ayıptan doğan zaraların giderilmesi istenebilir.
Somut olayda davacıya işin tesliminden sonra davacı tarafından 21.07.2008 tarihinde Elazığ 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırıldığı, bilirkişi raporunda eksik sulamadan dolayı ürün kaybının oluştuğu, sistemin doğru olduğu ancak araziye yerleşiminde hata yapıldığının tespit edildiği, raporun davalıya tebliğ edildiği dolayısıyla BK 359. maddesine göre makul sürede ayıp ihbarında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının haklarının BK 360. madde kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Oysa mahkemece yapılan değerlendirme de bu yönde bir inceleme yapılmamış, gerekçesi açıklanmaksızın 13.11.2009 tarihli rapora itibar edildiği açıklanarak infazı da kabil olmayacak şekilde sulama sisteminin çalışır hale getirilerek davacıya teslimine şeklinde hüküm kurulmuştur.
Yapılması gereken iş, öncelikle bilirkişi raporlarındaki çelişkiler dikkate alınarak bu çelişkileri giderilmek üzere konusunda uzman yeni bir bilirkişiden alınacak raporla sistemlerin çalışmasının mümkün olup olmadığı ve ayıbın BK’nın 360/I. maddesine göre kabule icbar edilemeyecek nitelikte olup olmadığı veya BK’nın 360/II. maddesi gereğince bedelde tenzilin gerekip gerekmediği ile tenzili gereken miktar ve ayıpların giderilmesi bedelleri konusunda rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibaret iken eksik inceleme ile infazı da mümkün olmayacak biçimde kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış hükmün taraflar yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.