Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2012/294 E. 2012/5383 K. 12.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/294
KARAR NO : 2012/5383
KARAR TARİHİ : 12.07.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, Küresel Barut Üretim Tesisi’ne ait binaların yapımına ilişkin davalıyla imzalanan 16.08.2001 tarihli sözleşmenin haksız feshi sonucu uğranılan kâr mahrumiyeti ile haksız kesilen gecikme cezalarının iadesi, hakediş alacağının tahsili ve teminat mektuplarının iptâline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı, uyarılara karşın işin sürede tamamlanamadığından fesihte haklı olduklarını belirtmiş, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilâmına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına, dava tarihinin karar başlığında 16.06.2003 tarihi yerine 20.09.2010 olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olup mahkemesince düzeltilebileceğine göre davacının temyiz itirazları tümüyle reddedilmelidir.
2-Davalının temyizine gelince;
Hükmüne uyulan Dairemizin 11.12.2009 günlü bozma ilâmında, yeniden oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan alınacak raporla, sözleşme eki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nin 39. maddesine uygun biçimde itiraz edilmeyerek kesinleşen hususlar hesaba katılmadan, sadece metraj yeniden belirlenerek (15) nolu hakedişe kadar (bu hakediş dahil) tahakkuk eden alacaklar esas alınıp, ara hakedişlerde metraj hataları varsa düzeltilip, (15) hakedişten sonra yapılan imalât olup olmadığının, yanlar arasında imzalanan 07.07.2003 tarihli durum tesbit tutanağı, yüklenici itirazları ve Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/271 Esas sayılı dosyası incelenerek varsa

yüklenicinin kesin hakediş alacağının hesaplattırılıp hüküm altına alınması gereğine değinilmiştir. Mahkemece ODTÜ öğretim elemanlarından oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmış, rapora göre hüküm kurulmuştur. Ancak hükme dayanak bu raporda, bozma ilâmına aykırı biçimde (1) nolu hakedişten itibaren yeniden metraj ve fiyat farkı hesaplanmıştır. Oysa bozma ilâmında itirazsız kesinleşen hakedişlerin esas alınması, metrajda sonradan ortaya çıkan bir artış var ise bunun bedelinin hesaplamaya katılması gerektiği belirtilmiştir. Bozma ilâmına uyulmakla o ilâm gereği yerine getirilmelidir (09.05.1960 gün ve 21/9 Sayılı İBK). Hükme dayanak alınan bilirkişi kurulu raporunda bozma ilâmına uygun inceleme yapılmadığından bozma gereğinin yerine getirilmediğinden sözedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş, yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kuruluna (15) hakedişe kadar itirazsız kesinleşen metraj dışında gerçekleşen imalât ile var ise metraj hataları olup olmadığını, 07.07.2003 günlü durum tesbit tutanağı, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/271 Esas sayılı dosyasında, kalan işin yüklenici tarafından davalı kurum aleyhine açılan dava da gözetilerek denetime elverişli biçimde saptamak, saptanan bu fazlalığın fiyatı katılarak kesin hesabı çıkartmak, itirazları da cevaplandırarak ek rapor almak ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve bilirkişi görüşüyle bağlı kalınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi sözleşmenin tasfiyesi gerektiği kesinleşmiş olduğu halde fesihte davalının haksız olduğunun kabulü de doğru olmamıştır.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 12.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.