Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2012/2584 E. 2012/3687 K. 22.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2584
KARAR NO : 2012/3687
KARAR TARİHİ : 22.05.2012

Mahkemesi:Sulh Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; icra takibine takip borçlusu davalının vâki itirazının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15753 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptâli ile takibin devamına, %40 icra-inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
… 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15753 takip sayılı dosyası kapsamından; 4.500,00 TL asıl alacak ve 3,38 TL işlemiş temerrüt faizinin tahsili istemiyle, davacı tarafından davalı hakkında adi takip yoluyla başlatılan icra takibine; davalının, süresindeki itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldığı gibi; itirazın iptâli davasının da bir yıllık süresi içinde açıldığı tespit olunmuştur.
Mahkemece, takip konusu alacakların tümü üzerinden takip borçlusu davalının vâki itirazının iptâli ile davacı yararına da %40 oranında icra-inkâr tazminatına hükmedilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi hükmü gereğince, davası kabul edilen takip konusu alacak üzerinden takip alacaklısı davacı yararına icra-inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için; anılan yasa hükmünde öngörülen tüm koşulların birlikte gerçekleşmesi ve bu kapsamda
alacağın davalı tarafından belirlenebilir yani likid olması zorunludur. Davası kabul edilen alacak, bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmiş olduğuna göre likid değildir. Diğer yandan, takip borçlusu davalı icra takip tarihi itibariyle borçlu temerrüdüne düşürülmüştür. O halde, davacı yararına icra-inkâr tazminatına ve takip konusu işlemiş temerrüt faizi üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeplerle bozulması gerekir ise de; mahkemece düşülen bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi hükmü gereğince, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle kararın hüküm fıkrasının “… 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15753 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptâliyle takibin devamına %40 icra-inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacı tarafa ödenmesine” içerikli 1. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve yerine “… 1. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15753 takip sayılı dosyası üzerinden takip konusu yapılan 4.500,00 TL asıl alacak üzerinden takip borçlusu davalının vâki itirazının iptâline” cümlesinin yazılmasına kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 22.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.