YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1784
KARAR NO : 2012/2995
KARAR TARİHİ : 03.05.2012
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, İİK’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılan itirazın iptâli; birleşen dava ise, davacı kooperatifin davalı …’a borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemleriyle açılmış, mahkemece, itirazın iptâli davasının kabulü ile Karabük 2. İcra Müdürlüğü’nün 2006/695 sayılı dosyasındaki faiz alacağına yönelik itirazın iptâli ile takibin devamına ve birleşen davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davalı-karşı davacı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Karabük 2. İcra Müdürlüğü’nün 2006/695 takip sayılı dosyası kapsamından; … tarafından SS Güzelyurt Konut Yapı Kooperatifi hakkında, adi takip yoluyla başlatılan icra takibinde, 16.10.1998 tarihli sözleşme ile buna ek protokol dayanak alınarak, 140.000,00 TL asıl alacak ile 151.000,00 TL işlemiş temerrüt faizinin tahsilinin istendiği; takip borçlusu kooperatif başkanlığınca sunulan 24.11.2006 tarihli itiraz dilekçesi ile süresinde, sadece takip konusu 151.000,00 TL tutarındaki işlemiş temerrüt faizine itirazda bulunulduğu ve takip konusu asıl alacağa itiraz edilmediği, süresindeki itiraz sonucu işlemiş temerrüt faizine ilişkin takibin durduğu anlaşıldığı gibi; işlemiş temerrüt faizine ilişkin itirazın iptâli istemiyle açılan davanın da bir yıllık süresi içinde açıldığı saptanmıştır.
Yanlar arasında adi yazılı şekilde 16.10.1998 tarihli ve “İnşaat Yapım Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile bu sözleşmeye ek 27.04.1999 tarihli sözleşme yapılmıştır. Yanlar arasındaki sözleşme, niteliğince Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmü gereğince, bir eser sözleşmesidir. … yüklenici; kooperatif ise iş sahibidir. …, 16.10.1998 tarihli sözleşmenin 4. maddesi ile ek sözleşmenin 4. maddesi hükümleri gereğince, 151.000,00 TL tutarında işlemiş bileşik temerrüt faizinin gerçekleşmiş olduğunu ileri sürmektedir. Ek sözleşmenin 4. maddesi hükmünde kararlaştırılan temerrüt faizi, “akdi temerrüt faizi” niteliğinde olup, %7 oranındadır. Mahkemece, 30.03.2010 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak kooperatifin takip konusu işlemiş temerrüt faizine yönelik itirazının iptâline karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki istihkak raporları fotokopileri ve bu istihkak raporlarının kooperatif başkanına teslimine ilişkin tutanak fotokopileri incelendiğinde; inşaat yapım sözleşmesinin 4. maddesi hükmüne uygun şekilde uygulama yapılmadığı açıklıkla anlaşıldığı gibi; sözleşmenin bu hükmü esasen geçersizdir. Çünkü, Borçlar Kanunu’nun “emredici” nitelikteki 104/son maddesi gereğince, kural olarak temerrüt faizine faiz yürütülemez. Temerrüt faizine temerrüt faizi yürütülmesi Türk Ticaret Kanunu’nun 8/II. maddesi gereğince, yanlızca aynı Kanun’un 87 ve izleyen maddelerinde düzenlenen cari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş olan ödünç verme sözleşmelerinde geçerli olur. Oysa, yanlar arasındaki akdî ilişki “eser” sözleşmesi olup, takip konusu asıl alacakta bu sözleşmeden kaynaklanan bakiye iş bedelidir. Diğer yandan, 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun’un 3. maddesi hükmü uyarınca da, yasal faiz ve temerrüt fazinin hesaplanmasında bileşik faiz yürütülemez. Bu yasal nedenlerle, bileşik faiz hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması ile takip konusu işlemiş temerrüt faizine yönelik kooperatifin itirazının tamamen reddine karar vermesi doğru olmamıştır.
Borçlar Kanunu’nun 101/I. maddesi hükmü gereğince, takip konusu asıl alacağın icra takibinden önce temerrüt faizi uygulanabilmesi için takip borçlusunun alacaklı tarafından borçlu temerrüdüne düşürülmesi zorunludur. Aksi halde, takip borçlusu, icra takip tarihi itibariyle borçlu temerrüdüne düşürülmüş olur.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar gözetilerek, kesinleşen 140.000,00 TL alacağın ödenmesi istemiyle takip borçlusu kooperatifin icra takibinden önce borçlu temerrüdüne düşürülmüş olduğunun mahkemece belirlenmesi durumunda, temerrüt tarihi ile icra takip tarihi arasındaki süre için aylık %7 oranındaki akdî temerrüt faizine göre gerçekleşmiş temerrüt faizinin tutarının hesaplanması, gerekirse uzman bilirkişiye hesaplattırılması ve varılacak sonuca göre hakedilen işlemiş temerrüt faizi üzerinden taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, kooperatifin itirazının iptâline; kooperatifin icra takip tarihi itibariyle borçlu temerrüdüne düşürülmüş olduğunun kabulü halinde ise, icra takip tarihinden itibaren sözü edilen %7 aylık faiz oranına göre asıl alacağa temerrüt faizi uygulanması gerektiği dikkate alınarak itirazın iptâli davasının reddine karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yüklenici … tarafından açılan dava hakkında mahkemece verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalı-karşı davacı koopertif vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle davalı-karşı davacı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı- karşı davacı kooperatif yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, 03.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.