Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2011/876 E. 2012/1782 K. 21.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/876
KARAR NO : 2012/1782
KARAR TARİHİ : 21.03.2012

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl davada birinci seçenek olarak sözleşmenin yüklenici temerrüdü nedeniyle hükümsüz kaldığının tespiti ile yapılan tüm imalâtın 09.08.2004 tarihli ek sözleşmenin 2. ve 3/1. maddeleri uyarınca cezai şart olarak davacı arsa sahibine bırakılması, bu mümkün olmazsa 2. seçenek olarak teslimde gecikme nedeniyle kira tazminatı, 01.03.2000 tarihli sözleşmenin 6. maddesi uyarınca yapım süresince taşınmaz üzerindeki eski binanın tahliye tarihinden itibaren ödenecek kira tazminatı ve eksik bırakılan işler için ifaya izin istenmiş, dava ıslah edilerek yapılması gerektiği halde yapılmayan ilave kattan dolayı 8 adet bağımsız bölümün yükleniciye ait bağımsız bölümlerden mahsup edilmek suretiyle verilmesi istenmiştir. Cevapla açılan karşı davada ise sözleşme uyarınca verilmesi gereken bağımsız bölüm tapularının verilmemesi nedeniyle uğranılan finansman kaybı zararının tahsili istenmiştir. Mahkemece asıl davada her iki kira tazminatı isteminin kısmen kabulüne, ifaya izin isteminin reddine, karşı davada ise davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle … Belediye Başkanlığı’nın 08.12.2010 günlü yazılarından yapılan inşaatta ruhsat ve ekli projesine aykırı bir durum görülmediğinin bildirilmiş olmasına, inşaatın getirildiği seviye ile arsa sahipleri vekâlet verilmesi ve ferağ borcu yönünden
temerrüde düşmüş olduklarından ifaya izin talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalı arsa sahiplerinin tüm, davalı ve karşı davacı yüklenicilerin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Bilirkişi kurulunca 26.07.2010 tarihli raporda inşaatın sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken tarih inşaat ruhsatının alındığı 26.04.2005 tarihine 40 aylık yapım süresi eklenerek 26.08.2008 olarak belirlenmiş, bu tarihten itibaren dava dilekçesinde talep edilen 2 aylık kira tazminatı 48 daire x 2 ay x 750,00 TL=72.000,00 TL olarak hesaplanmış, mahkemece de asıl davada bu miktar hüküm altına alınmıştır. Arsa sahiplerinin kira tazminatı talep edebilmesi için gecikmede bir kusurunun bulunmaması ve edim borcu yönünden temerrüde düşmemiş olması gerekir. Oysa davalı yüklenici tarafından keşide edilen 26.09.2008 tarihli ihtarda inşaatın %93 seviyede ikmâl edildiği bildirilerek tapuda kat irtifakı tesisi için vekâletname verilmesi ve getirilen seviyeye göre hak edilen %20 arsa payının verilmesi talep edilmiş, ihtarname 26.09.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, tanınan 5 günlük sürenin dolduğu 10.10.2008 tarihinde arsa sahipleri vekâlet ve ferağ verme borcu yönünden temerrüde düşmüştür. Arsa sahiplerinin temerrüde düştüğü 10.10.2008 tarihinden itibaren davalı yüklenici inşaatı durdurma hakkına sahip olduğundan bu tarihten sonrası için davacı arsa sahipleri temerrütleri ortadan kalkmadıkça kira tazminatı isteyemez. Mahkemece bu husus gözetilerek 26.08.2008 tarihi ile 10.10.2008 temerrüt tarihi arasındaki gecikme nedeniyle kira tazminatına hükmedilmesi gerekirken temerrüt tarihinden sonrası için de kira tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3-Mahkemece hüküm altına alınan kira tazminatına inşaatın sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken 26.08.2008 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. İnşaatın teslimi gereken tarih kira tazminatı yönünden kesin vade niteliğinde bulunmadığından faize başlangıç alınamaz. BK’nın 101/I. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ihtarla temerrüde düşeceğinden faiz ancak temerrüt tarihinden başlatılabilir. Davacı arsa sahipleri 06.10.2008 tarihinde keşide ettiği ihtarda bu tarihe kadar olan gecikme tazminatı alacağını miktar belirtmek suretiyle istemişlerdir. Dosyada ihtarın tebliğ tarihi bulunmamaktadır. Mahkemece ihtarın tebliğ tarihi araştırılıp hüküm altına alınan kira tazminatının ihtar tarihine kadar olan kısmına ihtarla tanınan sürenin sona erdiği tarihten itibaren, ihtar tarihinden sonraki kira tazminatı alacağına da davanın açıldığı 13.03.2009 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bir ayrım yapılmadan alacağın tamamına 26.08.2008 tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.
4-Mahkemece hüküm altına alınan 5.000 USD alacağa 01.03.2000 tarihli sözleşmenin 6. maddesine göre yapılmakta olan ödemelerin kesildiği 01.06.2008 tarihinden faiz uygulanmıştır. 01.06.2008 tarihinden sonra muaccel olan alacaklara henüz alacağın muaccel olmadığı 01.06.2008 tarihinden faiz yürütülmesi mümkün değildir. Bu kalem alacak yönünden davalı yüklenici dava tarihinden önce ihtarla temerrüde düşürülmediğinden faizin davanın açıldığı 13.03.2009 tarihinden başlatılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı ve karşı davalılar … ve …’ün tüm, davalı ve karşı davacılar SS … Konut Yapı Kooperatifi ve …’nun sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3 ve 4. bentte yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı ve karşı davacılar … ve SS…Konut Yapı Kooperatifi yararına BOZULMASINA, 900,00 TL vekâlet ücretinin davacı ve karşı davalı arsa sahiplerinden alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ve karşı davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 25,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-k.davalılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacılara. geri verilmesine, 21.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.